Sentence examples of "yapıyormuş gibi" in Turkish

<>
Sanki bir helikopter iniş yapıyormuş gibi ses çıkarıyor. У нас как будто вертолет в спальне приземлился.
Bu sanki Willie Mays * küçükler ligine koçluk yapıyormuş gibi. Это как если бы Вилли Мейс начал тренировать младшую лигу.
Servisi sanki'li yılların yıldızları yapıyormuş gibi olması çok hoşuma gitti. Мне нравится, что все официанты одеты как звезды -х.
Ödev yapıyormuş gibi gözükmüyorsun. кто делает домашнее задание.
Sanki polise nanik yapıyormuş gibi görünüyordu. Как будто зад показывал язык полиции.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Adam sadece işini yapıyormuş, değil mi? Парень просто делает свою работу, так?
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Hill bununla ne yapıyormuş ki? Что Хилл делал с ним?
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Tek başına ne yapıyormuş ki orada? Что он там делал в одиночку?
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Kurbanımız acaba burada ne yapıyormuş, nasıl bir entrikanın içindeymiş merak ettim. Интересно, что жертва тут делала, в какие интриги она ввязалась.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Şarapları kendi mi yapıyormuş? Она сама делала вино?
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
S.U.E orada ne yapıyormuş? Что Институт там делал?
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Peki bu güvercin ne yapıyormuş? И что делает этот голубь?
Hırdavatçı şunun gibi bir şey söyledi: Мужик с хозяйственного сказал что-то вроде:
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.