Sentence examples of "yayın balığı" in Turkish

<>
Gölde yayın balığı olduğuna ben de inanıyorum, hatta bi'sürü... Думаю, что здесь водятся сомы, может даже много.
Yayın balığı, Opie. Это рыба, рыжий.
Ama metrelik yayın balığı bir şaka olmalı! Но сом размером в метров это шутка.
Bayağı yayın balığı ("Silurus glanis"), Siluridae familyasından Avrupa'nın ikinci büyük tatlı su balığıdır. Обыкнове ? нный сом, или европе ? йский сом () - крупная пресноводная бесчешуйчатая рыба семейства сомовых ("Siluridae").
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Kim aldı bu balığı? А рыбу кто купил?
Merak ediyorsan söyleyeyim, bu canlı yayın. Это прямая трансляция, если тебе интересно.
Bahsettiğin "Fransız balığı" görüyor musun? Хотите увидеть вашу "французскую рыбку"?
Olası Mandarin yayın kaynak noktası koordinatları gönderiliyor. Посылаем координаты станции, ведущей трансляции Мандарина.
Bir müşteri tam burda, kiloluk ördek balığı yakaladığını söylemişti. Один клиент сказал, что поймал здесь щуку на килограмма.
Franse, Cezayir'den yayın yapıyor. Франс-7, вещание из Алжира.
Sizi balıktan mı koruyor yoksa balığı sizden mi koruyor? Они защищают нас от рыбы или рыбу от нас?
Bu canlı yayın değil. Это не прямой эфир.
Takvim ateş, deprem, köpek balığı patlamaları öngörüyor, ve sonra son geliyor! Календарь предсказывает пожары, землетрясения, взрывы акул, и в итоге - конец.
Bu yayın gerçekten canlı yayınlanacak. Это будет прямой прямой эфир.
Köpek balığı saldırısına uğradım. На меня напала акула.
Yayın yok, telefonlar da yok... Кабельного нет, телефон не работет...
Bu takım elbiseliler köpek balığı gibidirler. Эти "пиджаки" настоящие акулы.
Okul televizyonu olayı canlı yayın yapacak. Школьное телевидение будет вести прямую трансляцию.
Süs balığı gibi açıkta taşımak mı zorundasın? Обязательно таскать их как рыбку в пакете?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.