Sentence examples of "yerde" in Turkish with translation "где"

<>
Bu kutunun bir daha hiç kimsenin açamayacağı bir yerde saklanmasını önerebilir miyim? Позвольте предложить вам хранить ящик там, где его никто не откроет.
Sen birçok yerde bulundun, değil mi? Ты ведь много где бывал, да?
O ukala dümbeleği oyuncak herhangi bir yerde olabilir. Эта умная заводная игрушка может быть где угодно.
Hayır, yani düşünsene, mutfakta yemeklerin yapıldığı yerde seks yaptım.. Я хочу сказать, секс на кухне, где готовится еда...
Bu sabun kokusunu her yerde tanırım. Где угодно узнаю этот запах мыла.
Su ve havanın olduğu yerde yaşam da vardır. Где есть вода и воздух, есть жизнь.
Böyle bir komplikasyon her yerde olabilirdi. Такое осложнение могло случиться где угодно.
Ama kaybın olduğu yerde umutlar da vardır. Но где потеря, там и надежда.
Çünkü orada yaşıyorsunuz. Bir yerde yaşıyorsanız, kötü bir şey olmasını istemezsiniz. Вы не хотите, чтобы произошло что-то плохое там, где живёте.
Yani ben her yerde arkadaşlık kurabilirim. Burada bile. Я заведу друзей где угодно, даже здесь.
Buradaki tek diger eleman sensin! Benim durdugum yerde dur. Парень, просто встань там, где должен стоять я.
olay yeri inceleme tabutta ya da başka bir yerde bulamadı. Криминалисты не нашли его в гробу или где либо еще.
Elena, kızlarla birlikte başını derde sokamayacağı bir yerde, yani evde. Елена в доме с девочками где она не сможет попасть в неприятности.
Ama işin doğrusu, her yerde dua edebilirsiniz. Но видит Бог, молиться можно где угодно.
Bu kasanın şifresi öyle bir yerde ki onu asla bulamaz, beynimde! Комбинация от сейфа находится там, где он никогда не найдет ее.
Bazı talihsiz ruhların sonsuza kadar yaşaması için lanetlendikleri yerde. Там, где некоторые несчастные души прокляты жить вечно.
İngiltere'de, Manchester'da, her şeyin başladığı yerde bir rave dans partisine gitmek istiyorum. Я хочу попасть на тусовку в Манчестере, в Англии, где всё началось.
Tanrının krallığı, iyilik demektir. Ve tam burada, olması gerektiği yerde. Царство божие, означающее благодать, прямо здесь, где и положено.
Amam çok yakından bakarsan, burnunun olduğu yerde bir şişlik olduğunu görürsün. Но если близко посмотреть можно увидеть небольшую выпуклость где раньше был нос.
Mendoza şuan o parayla herhangi bir yerde olabilir. Сейчас Мендоза может быть с деньгами где угодно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.