Sentence examples of "yerde" in Turkish

<>
Bu kutunun bir daha hiç kimsenin açamayacağı bir yerde saklanmasını önerebilir miyim? Позвольте предложить вам хранить ящик там, где его никто не откроет.
Onca paranın bir yerde aklanması lazım. Все эти деньги должны где-то отмываться.
Cesetleri olduğu yerde bırakın. Birkaç gün gözlerinin önünde olsun. Оставьте тела на месте, пусть смотрят несколько дней.
Hey, llene, her yerde seni arıyordum. Эй, Айлин, я ищу тебя повсюду.
Seni ve Emily'i her yerde arıyordum. Наконец-то. Везде ищу тебя и Эмили.
Şirketimin davasının yanı sıra, olay anında başka yerde olduğumu da göreceksiniz. Вы найдете здесь мое алиби, а также иск от моей компании.
Aşağı katın pencerisini aç, gece geç saatte gelip yerde uyuyacağım. Не закрывай окно внизу, позже приду, посплю на полу.
İyi bir dikiş makinesini her yerde bulamayız. Мы нигде не можем найти хорошую швейную машинку.
Onun bir parçasını ayırdık ve başka bir yerde sakladık. Мы отделили один кусок и спрятали в другом месте.
Siz de beni serbest bırakacaksınız yoksa sizi olduğunuz yerde öldürürüm. И вы отпустите меня или я убью вас на месте.
Ama aynı anda iki yerde birden olamazsın. Но нельзя жить в двух местах сразу.
Tevrat'ta Mısır'dan çıkış sırasında İsrailoğullarının 42 yerde durakladığı anlatılır. Библия называет 42 места, или "стана", посещённые израильтянами во время их Исхода из Египта.
Duşta veya başka bir yerde EMF bir şey bulamadı. ЭМП нет ни в душе, ни где-нибудь еще.
Kaygım, taksimin arkasında bir tomar parayla oturan ve ıssız bir yerde inmek isteyen iki çocuk olması. Я беспокоюсь, что у меня тут двое детей с кучей денег, которые едут неизвестно куда.
Sevgi ve olasılıklarla dolu, sıcak ve harika bir yerde. Это уютное и чудесное место, полное любви и возможностей...
Gurur duyduğun bir yerde yaşamak istemek yanlış mı? Разве неправильно гордиться местом, в котором живешь?
Açıkçası, Bay Başkan, şu anda her yerde olabilir. Думаю, мистер Президент, он может быть где угодно.
Birkaç yıl sonra Leifr Eiríksson Vinland ismini vereceği yerde karaya çıkar ve kısa süreli bir koloni kurmayı başarır. Спустя несколько лет Лейф Эриксон обследовал берега и основал недолгое поселение на земле, которую он назвал Винланд.
Sen birçok yerde bulundun, değil mi? Ты ведь много где бывал, да?
Dosya kesinlikle buralarda bir yerde olmalı. Файл точно должен быть где-то здесь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.