Sentence examples of "yere gitmem" in Turkish

<>
İkinizi de burada bırakıp hiçbir yere gitmem ben. И я не оставлю тебя. - Посмотрим.
Hatırladım da bir yere gitmem gerekiyor! Вспомнил, мне нужно кое-где быть!
Ben de bu tepeden hiçbir yere gitmem! А я не сдвинусь с этого холма.
Sen ve martininin yan yana olduğu bir yere gitmem. Я не собираюсь находиться рядом с тобой и мартини.
Bir yere gitmem gerekiyordu, ben de başkasına emanet ettim. Мне надо было идти, и я кому-то его отдал.
Ben kamyonla hiçbir yere gitmem. Я не поеду в грузовике.
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Daha km gitmem lazım. Мне еще км бежать.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Birazdan gitmem lazım da. Plan mı? А то мне уже пора отчаливать.
Af çıkarttırıyoruz ve bir avuç kredi çipiyle istediğimiz bir yere uçuş hakkı alıyoruz. Мы получим амнистию, кредитные жетоны, и возможность улететь, куда захотим.
Görüşürüz Tarçın, gitmem gerek. Пока, Корица. Мне пора.
Başka bir yere de atılmış olabilir. Или его могли скинуть куда-то еще.
O 'nunla gitmem gerekirdi. Надо было пойти с ней.
İstediğin herhangi bir yere gidebilirdin. Ты мог уехать куда угодно.
Benim de galeriye gitmem lazım. Мне пора возвращаться в галерею.
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Tiyatrodan provaya bekliyorlar, hemen gitmem lazım. Меня ждут на репетицию. Мне нужно уходить.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Они хотят забрать нас в лучшее место.
Her neyse arabamla gidiyordum ki komşumun buzlu çayından sonra gerçekten tuvalete gitmem gerekti. Я ехала мимо, а перед этим пила чай. Мне надо в туалет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.