Sentence examples of "yere uğramamız gerekiyor" in Turkish

<>
Önce bir yere uğramamız gerekiyor ama. Но сначала мы сделаем небольшую остановку.
Tamam, iki yere uğramamız lazım. Ладно, надо сделать две остановки.
Önce bir yere uğramamız lazım. Но сначала нужно кое-куда заехать.
Yolda evine uğramamız gerekecek, farklı bir kıyafet giymen gerekiyor. По дороге нужно заехать к тебе, ты должна переодеться.
Sadece sana biraz yardımı dokunabilecek bir yere gitmen gerekiyor. Ты только должен поехать туда, где тебе помогут.
yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor: Пробыв в Дадаабе как в ловушке года, Фиш надеется переселиться в менее опасное место со своими дочерьми, которые до сих пор живут в лагере. Он хочет начать новую жизнь.
Burada yaşındaki bir kızdan bahsettiğimizi hatırlatmam gerekiyor mu? Должен ли я напоминать нам всем, что мы говорим сейчас о - летней девочке?
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Bunun için pantolon mu giymem gerekiyor? Для этого мне нужно надеть штаны?
Af çıkarttırıyoruz ve bir avuç kredi çipiyle istediğimiz bir yere uçuş hakkı alıyoruz. Мы получим амнистию, кредитные жетоны, и возможность улететь, куда захотим.
Peki bu konuda kendimi nasıl hissetmem gerekiyor? Но как я должен относиться к этому?
Başka bir yere de atılmış olabilir. Или его могли скинуть куда-то еще.
O zaman ölmesi gerekiyor. Тогда ей придется умереть.
İstediğin herhangi bir yere gidebilirdin. Ты мог уехать куда угодно.
Biraz korkuyor olabilirsin ama bana yardım etmen gerekiyor, lütfen. Тебе страшно, и мне надо, чтобы так было.
Her sabah erken kalkıp bir yere gitmek için bir nedeninin olması harikadır. Здорово, когда есть куда идти утром или причина встать с кровати.
Sheldon, bir an önce Alex ile konuşman gerekiyor. Шелдон, ты должен поговорить с Алекс прямо сейчас.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Они хотят забрать нас в лучшее место.
Biri kendi iç saatini rüzgar gerekiyor. Кому-то надо поднастроить свои внутренние часы.
Evet, Ruby'nin şeytanı her yere yayılıyor. Ага, Силы Зла Руби расползаются повсюду.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.