Sentence examples of "yerel bir" in Turkish

<>
Video camera kayıtlarına yakalanan ve yerel bir Neonazi grubun üyesi olduklarına inanılan kardeşlerden biri milyon Ermeni Dramı (, 600 dolar), diğeri de ülkeyi terketmeme sözüyle kefaletle serbest kaldı. Преступление на почве ненависти, никакого осуждения со стороны властей, поощрение этих действий членом парламента и снова преступление на почве ненависти, видите взаимосвязь?
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Ben yerel bir TV kanalında çalışıyorum. Haber kanalı. Ну, я работаю на небольшом новостном тв-канале.
Sevgili Abraham, yerel bir bankada bir hesap açtım. Дорогой Авраам, я сделал вклад в местном банке.
Bu yerel bir olay. Но это местное дело.
Birisi yerel bir politikacıyı vurdu. Кто-то застрелил какого-то местного политика.
Bak, Bay St. Cloud gibi yerel bir televizyon kişisinin takviminin tamamen halkla ilişkilere dayalı olduğunu biliyoruz. Послушайте, у человека вроде мистера Сен-Клауда, знаете ли, расписание полно всяческих появлений на публике...
Yerel bir sansasyon yarattık. Мы - местная сенсация.
Bu yerel bir efsane. Это - местная легенда.
Bütün bu bilgileri yerel bir dedektiften mi aldın? Всю эту информацию вы получили от местного детектива?
Yerel bir balıkçı ile oğlundan yardım çağrısı aldık. Получили сигнал бедствия от местного рыбака с сынишкой.
Yerel bir manyetik alan. Это локализованное магнитное поле.
Haklarında araştırma yapabileceğim ufak yerel bir kabileleri var ayrıca bir çocuğu yetiştirmek için oldukça güzel bir yer. Там малоизученное племя, которое я могла бы изучать, и это прекрасная страна для воспитания ребенка.
Bunun yerel bir zırvalık olduğunu sanıyordum. Я думал, это местная небылица.
Yerel bir kahraman olduğuna dair söylentiler var. Ходят слухи, что ты местная героиня.
Burası yerel bir elf tavernası, ama her ırka açık. Это местная эльфийская таверна, но здесь рады всем расам.
Yerel bir kahraman olmak nasıl bir his Memur Porter? Какого это, быть местным героем, офицер Портер?
Burası yerel bir dükkan. Это магазин для местных.
Ulusal çapta bir önlem alınmazsa bu yerel bir çile olarak kalacaktır. Такие меры привлекут не только местное, но и национальное внимание.
Yerel bir kostüm dükkanından kürklü toynak eldivenleri ile birlikte satın alındı. Куплен в местном магазине костюмов, в комплекте идут меховые перчатки-копыта.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.