Sentence examples of "yoğun bir" in Turkish

<>
Yoğun bir dört yol ağzı olan sokağın terk edilmiş hali. Опустевшая улица в Марави, когда - то представлявшая собой многолюдный перекрёсток.
Yoğun bir sis dumanı gibi geliyor bana. Она словно густой, окутывающий меня туман.
Evet, oldukça yoğun bir banka hesabıyla. Да, с весьма солидным банковским счетом.
Yarının işlerini şimdiden başlarım diye düşünmüştüm.. Ki yoğun bir gün olacak. Yani sana eve gidip uyumanı önermeliyim. Хотела подготовиться к завтрашнему дню, который полностью забит, так что предлагаю тебе пойти домой и выспаться.
Çok yoğun bir programım var. У меня очень плотный график.
Yoğun bir kurs yerine sana daha iyi bir şeyler verebiliriz. Может можно сделать больше, чем интенсивный курс по экзобиологии.
Çok yoğun bir sabahtı. Утром он был занят.
Kesinlikle olmaz, yoğun bir hafta sonu. Абсолютно невозможно, крайне занятой уикенд же.
Bu yüzden zamanda yolculuk için gerçekten ihtiyacımız olan bir piramidin kütlesinden çok daha yoğun bir şeydir. Итак, для такого путешествие нам нужно на самом деле что-то гораздо более массивное чем пирамида.
Yaratığın kendini zaman dışına fırlatma yeteneği onun yoğun bir fazer atışı ile başka bir yerde olmasını sağlayabilir. Способность существа избегать синхронности во времени дает ему возможность быть в другом месте во время попадания бластером.
Çok yoğun bir gün olmuştu. Это был очень напряженный день.
Burun ve karın estetikleriyle dolu yoğun bir programın var. Плотное расписание по переделке носов и складок на животах.
Çok yoğun bir gün. Сегодня очень много работы.
Yoğun bir yerleşim bölgesi. Это густозаселённый жилой район.
Yoğun bir gün yine. Не очень денёк выдался.
Kesinlikle yoğun bir gün geçirmiş gibisiniz. Похоже, вы были очень заняты.
Sully, Yoğun bir gününde rahatsız ettiğimiz için üzgünüz. Салли, прости, что мы помешали тебе работать.
Yoğun bir bağ ve sonrasında kırık bir kalp. Близкая связь, а потом разбивающая сердце потеря?
Yüksek kurban sayısı yoğun bir öfkenin göstergesi. Большое число жертв говорит об огромной ярости.
Bugün çok yoğun bir gündü. Сегодня был просто сумасшедший день.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.