Sentence examples of "zaman geçirmek" in Turkish

<>
Sadece seninle daha fazla zaman geçirmek istiyorlar. Они хотят больше времени проводить с тобой.
Evet ama birlikte zaman geçirmek var bir de birlikte zaman geçirmek var. Можно проводить время вместе.. и можно.. проводить.. время вместе.
mümkün olduğunca zaman geçirmek istedim. настолько долго, насколько смогу.
Beyin-bilgisayar ara yüzü araştırmasında daha fazla zaman geçirmek istiyorum. Я хочу проводить больше времени над исследованием нейро-компьютерного интерфейса.
Onunla evde devamlı zaman geçirmek harika bir şey olsa gerek. Должно быть, здорово, что он дома всё время.
Herkes benimle daha fazla zaman geçirmek istiyor. Все хотят проводить больше времени со мной.
İtiraf etmem gerek, seninle bulutların üzerinde zaman geçirmek çok keyifliydi. Должна признать, было очень весело витать с тобой в облаках.
Yarın yola çıkacaksın, burada böyle zaman geçirmek israf olur! Тебе завтра уезжать. Больше не хочу тратить время на нее.
Dediğim gibi gelip seninle daha çok zaman geçirmek için elimden geleni yapacağım. Я же обещал, что буду выбираться и проводить время с тобой.
Sadece seninle biraz daha zaman geçirmek istemiştim. Я лишь хотела побыть с тобой ещё.
İlla burada zaman geçirmek mi zorundayız? Проводить время с девочками надо здесь?
Aslında tek başıma biraz zaman geçirmek iyiydi. На самом деле, хорошо посидеть одному.
O odanın dışında daha fazla zaman geçirmek istemiyorum. Я не хочу больше находиться вне той комнаты.
Geçireceğiz. Planet Hollywood restoranında kötü zaman geçirmek zaten imkânsızdır. Нельзя плохо провести время в "Планете Голливуд".
Ben sadece ailemle biraz daha zaman geçirmek istiyordum. Я просто хочу больше времени с моей семьёй.
Bir kadın, kocasıyla zaman geçirmek isteyemez mi? Разве жена не может захотеть побыть с мужем?
Seninle daha çok zaman geçirmek için dikiş öğrendim. Я научился шить, чтобы быть с вами.
Seninle zaman geçirmek çok hoşuma gitti. Мне нравилось проводить с вами время.
Konuşmayı kes. Annenle biraz zaman geçirmek istemiş sanırım. Наверное, он просто хотел с ней уединиться.
Eğer iyi bir baba olmak istiyorsan oğlunla zaman geçirmek zorundasın. Чтобы стать хорошим отцом, нужно проводить время с сыном.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.