Sentence examples of "zamanının çoğunu" in Turkish

<>
Kurbanımız zamanının çoğunu burada geçiriyormuş. Убитая проводила там много времени.
Zamanının çoğunu çiftlikte çalışmak için tahsis ederdi. Он посвящал большую часть своего времени ферме.
Üstelik çocukların da zamanının çoğunu alıyor. И вашим детям нужно уделять время.
Günün çoğunu, buna hazırlanarak geçirdik. Мы большую часть дня его готовили.
Zamanının büyük bir kısmını çalışarak geçiriyor. Проводит много времени на своей работе.
Tabii ki hayır. Eşyalarının çoğunu hayır kurumlarına dağıttık. Мы отдали почти все его вещи на благотворительность.
Siroza da sebep olur. Bu da kanamayı ve protrombin zamanının uzamasını açıklıyor. Он также вызывает цирроз, что объясняет кровотечение и увеличенное протромбиновое время.
Bizzat kendisi onların çoğunu kontrol ediyor. Сам их в основном и водил.
Zamanının %90'ını gülümseyen bir insanın yerini dolduruyorum. Я заменяю человека, который улыбается% времени.
Dokuzuncu sınıfın çoğunu bana işkence ederek geçirdi. Большую часть девятого класса она мучила меня.
Ah. Onun zamanının geldiğini anlamıştık, değil mi Seth? Похоже, пришло ее время, а, Сет?
Ağır silahlar ve patlayıcılarımızın çoğunu, eğitim kayıtlarını, manifestoları. Большинство нашей артиллерии и взрывчатки, тренировочные записи, манифесты.
Bir adam, senin gibi, kendi zamanının dışında, yalnız ve korkmuş. Человек, как и вы, вне своего времени, Одинокий и напуганный.
Karton, vücut sıvılarının çoğunu emmiş. Картон впитал бОльшую часть жидкостей тела.
Thomas'a, partinin bitme zamanının geldiğini söylüyordum. Пришёл сказать Томасу, что пора закругляться.
Bütün bu insanlar, hepsi bir şey için bir araya geliyor ve pek çoğunu daha önce hiç görmedin. Все эти люди, все собираются вместе ради одного, Большинство из них ты никогда прежде не видел.
Zamanının çok çok ilersinde. Намного опередивший свое время.
Çoğunu, korkarım ki. Боюсь, чересчур много.
Onun bu kibirine bir son vermenin zamanının geldiğini düşünüyorum. Я считаю, что пора положить конец его высокомерию.
seansın çoğunu futbol konuşarak geçirdik. Большинство времени говорила о футболе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.