Sentence examples of "zamanlar" in Turkish

<>
Bugün, Brady Çocukları'nın bir zamanlar neşeyle şarkısını söylediği gibi güneşli bir gün. Это, как когда-то радостно пели дети из семейки Брейди, солнечный день.
Bir zamanlar mizah anlayışımı en çekici yanlarımdan biri olarak görürdün. Были времена, когда ты находил мое чувство юмора милым.
Yargıç Barnes, sizin için çok heyecan verici zamanlar olmalı. Судья Барнс, это должно быть волнующее для вас время.
Ordudayken ben de aynı şekilde hissetmiştim bir zamanlar. У меня тоже было подобное чувство тогда же.
Sonuçta oğlum bir zamanlar senin vücudunu kullanmıştı. Ведь мой сын использовал однажды твоё тело.
Avcı olduğum zamanlar vardı, soğukkanlı bir katil değil. Раньше я был охотником, а не хладнокровным убийцей?
Onları bunun için eğitmiştik, sırpları, o zamanlar, arnavutların kötü adamlar olduğunu sanıyorduk. Мы сами учили их, сербов, когда еще считали, что плохие - албанцы.
O zamanlar sorun, benim, Steve'in ve onun kız arkadaşının oldukça meteliksiz olmamızdı. В тот момент передо мной и Стивеном, и его подружкой возникла проблема самообеспечения.
Ve bazılarının geçmiş günahlarını affettirdikleri günde bir zamanlar temiz olan prensimiz yeni bir günah işlememek için kendini tutamaz. И в день, когда кое-кому придется искупать былые грехи, некогда наивный принц решается совершить ещё один.
O iki hayalet bir zamanlar birlikte çok iyilerdi. Когда-то этой парочке призраков было очень хорошо вместе.
Lewis Nin, savaştan sonra zor zamanlar geçirdi. У Льюиса Никсона были тяжёлые времена после войны.
Ve güvenilir bir dosta ihtiyaç duyacağın zamanlar gelecek. А придет время, когда тебе понадобится друг.
Ama o zamanlar biriyle çıkıyordu sanki. Но тогда она с кем-то встречалась.
George Bush'un bir zamanlar Fransızca hakkında ne dediğini duydunuz mu? Вы знаете, что однажды сказал Джордж Буш про французов?
Caroline, bir zamanlar Jersey'de yaşıyordum. Ve şimdi New Jersey'in daha iyi bir yerinde yaşıyorum. Керолайн, я раньше жила в Джерси, сейчас я живу в лучшей части Нью-Джерси.
Bir zamanlar Minnie Mazola adında bir fahişe tanırdım. Я знал когда-то пьяницу по имени Минни Мацола.
Görünen o ki, sırrın neredeyse ortaya çıkacağı zamanlar olmuş. Оказывается, были времена, когда тайна почти вышла наружу.
Bu yüzden sınav dönemleri benim için ekstra stresli zamanlar. Поэтому промежуточные экзамены очень напряженное время года для меня.
O zamanlar Jazz çalıyordu, deneysel takılıyordu. Он тогда играл джаз, что-то экспериментальное.
Bana bu hikayeyi bir zamanlar o anlatmıştı. Знаешь, однажды она мне рассказала историю.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.