Sentence examples of "zarar veriyor" in Turkish

<>
Soğuklar pile zarar veriyor. Из-за холода батарея разряжается.
CF akciğerlerine, karaciğerine ve pankreasına zarar veriyor. Муковисцидоз затронул её легкие, печень и поджелудочную.
Suratsız herif, yapmaya çalıştığın şey anneye zarar veriyor. Нимрод, то что ты делаешь причинит вред матери.
Kafasındaki sırlar İmparatorluğa zarar veriyor olmalı. Эти секреты могут сильно навредить Империи.
Jules, arkadaşların olarak buraya geldik çünkü verdiğin kararlar sevdiğin insanlara zarar veriyor. " Джулс, мы пришли сюда потому, что твой выбор ранит близких тебе людей.
Sizi acele ettirmek istemem ama o yaratıklar dışarıya epey bir zarar veriyor. Не хочу вас торопить, но эти твари наносят там серьезный урон.
Onun pşisik güçlerine zarar veriyor canını çok yakıyor. Это разрушает её силы. И это очень больно.
Ve bu ikimize de zarar veriyor. И это причиняет боль нам обоим.
"Birliğin düzenine ve moraline zarar veriyor." Это наносит вред сплоченности и моральному духу подразделения.
Şu an kaçmak sana zarar veriyor, Catherine. Kaçma. Бегство только навредит сейчас, Кэтрин, поэтому остановись.
Ayrıca müşterimin zihinsel ve fiziksel sağlığına da büyük zarar veriyor. И это негативно сказалось на его психическом и физическом благополучии.
Ve biliyorum bu onun davasına zarar veriyor. Я понимаю, это ломает ее дело.
It sana zarar veriyor. Оно причиняет тебе боль.
Gittikçe söndürmesi güçleşen yangınlar büyük şehirlere zarar veriyor. Всё больше лесных пожаров подступает к крупнейшим городам.
İnsanların cildine zarar veriyor. Ты только кожу портишь.
Masum bir kadına zarar veriyor. Вы причиняете боль невинной женщине.
Ticaret Federasyonu ablukası tahmin ettiğimizden daha fazla zarar veriyor ve karmaşaya yol açıyor. Блокада Торговой федерации причиняет намного больше вреда и волнений, чем мы прогнозировали.
Geçmişinde kendine zarar verme olayını geçtim artık. Полагаю, твое прошлое вредит тебе самому.
Bu bana ve diğer geçit teknisyenlerine bir gurur hissi veriyor. Это дает мне и другим техникам врат большое чувство гордости.
Hepinizin biraz korktuğunu varsayıyorum ancak emin olun, size zarar vermek niyetinde değilim. Полагаю вы все немного испуганы, но уверяю, я не причиню вреда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.