Sentence examples of "zorlu anne" in Turkish

<>
"Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım. "Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу.
Terapimiz pek çok insan için zorlu bir tedavidir. Наша терапия - непростое средство для многих людей.
Bir anne, eş ve yazar olmayı nasıl dengede tutuyorsunuz? И как вы поддерживаете баланс между ролями жены, матери и писателя?
Takas için zorlu bir yer. Это трудное место для передачи.
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı. Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
Bir keresinde zorlu bir hedef üstündeydik. Была у нас как-то сложная мишень.
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Bütün vakalar zorlu değil mi? Разве не все случаи трудные?
Toktogon yaşındayken onlar için ilgi ve dikkatle anne rolünü benimseyerek sıcak ve yakın bir bağ kurdu. В свои лет, окружив детей заботой и вниманием, сумев им передать ощущение близости и теплоты, Токтогон - апа заменила им родную мать.
Burası zorlu bir mahallede, gönüllü bir klinik. Это добровольная клиника, в очень сложном районе.
Ne zaman tecavüz edilmiş bir kadın görsem karımla, ne zaman tecavüz edilmiş bir anne görsem kendi annem ile ve her istismar edilmiş çocukta kendi çocuklarım ile özdeşleştiriyorum. Как можно молчать, если представить, что на месте каждой изнасилованной женщины могла быть моя жена; на месте каждой изнасилованной матери - моя мать, а дети, над которыми надругались, могли быть моими детьми?
Ben pek zorlu diyemem. Сложно назвать это тяжёлым.
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Bir çocuk büyütmek zorlu bir iştir biliyorum. Ama birbirlerine verecek çok sevgileri var. Знаю, что растить ребёнка нелегко, но они подарят ему столько любви...
Anne, mantar şeker hastalığına iyi gelir. Мама, грибы хороши на сахарный диабет.
Aşk neden bu kadar zorlu olmak zorunda Dorota? Почему любовь должна быть такой сложной, Дорота?
Anne bu her şeyi daha da kötüleştirdi. Мама, от этого стало ещё хуже.
Bu okul zorlu bir yer. В этой школе бывает трудно.
Merhaba anne! Yukarıdayız! Мама, мы здесь!
Çok zorlu bir hayatı oldu. У неё была сложная жизнь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.