Sentence examples of "на твоем месте" in Russian

<>
На твоем месте, я бы отдала отпускные дни нуждающимся коллегам. Senin yerinde olsam, izin günlerimi ihtiyacı olan bir meslektaşıma verirdim.
На твоём месте я бы сохранила остатки достоинства и порвала с ним. Yerinde olsam kalan haysiyetimi korur ve hemen bu işe bir son verirdim.
На твоем месте я бы не расслаблялся. Yerinde olsam bu kadar rahat atıp tutmazdım.
Учитывая мои преимущества, на твоём месте я бы сильнее старалась добиться моего расположения. Tüm kozların bende olduğunu biliyorsun. Yerinde olsam gözüme girmek için daha çok çaba gösterirdim.
На твоем месте я бы заткнулся до приезда адвоката. Senin yerinde olsaydım avukatım gelene dek ağzımı kapalı tutardım.
Я бы на твоём месте потише критиковал. Yerinizde olsam eleştirilerimi fısıltıdan yüksek sesle söylemezdim.
На твоем месте я бы пошел. Yerinde olsam, hemen şimdi gider...
На твоем месте я бы тоже нервничал. Senin yerinde olsam ben de gergin olurdum.
Он сидел на твоем месте. Senin oturduğun yerde oturuyordu evlat.
На твоём месте, дружок, я бы не встревал. Senin yerinde olsam, bu işten uzak dururdum, dostum.
Будь я на твоем месте, даже если шансы были бы совсем ничтожными, я бы поехала. Eğer bu benim kocam olsaydı ve ne kadar ufak da olsa bir şansım olsaydı ben olsam giderdim.
Она ненавидела бы любого на твоем месте. Senin yerinde kim olsa ondan nefret edecekti.
На твоём месте я бы так не торопилась. Yerinde olsam, o kadar da acele etmezdim.
На твоём месте, я бы сняла галстук. Ben de memnun oldum. Yerinde olsam kravatı çıkarırdım.
Я бы на твоём месте показала ей леденец. Yerinde olsaydım, ona rüşvet olarak şeker verirdim.
На твоём месте я бы сразу пошёл домой. Yerinde olsam derhal eve giderim.
На его месте строят - этажный торговый комплекс. Yerine katlı bir alışveriş merkezi yapılıyor.
Ты гораздо сильнее меня в твоем возрасте. Ben senin yaşındayken olduğumdan çok daha güçlüsün.
То есть мы будем стоять на месте пока Пэнг не высунет голову? Yani plan, Peng kafasını çıkarana kadar olduğumuz yerde durmak öyle mi?
Не знаю, как в твоем дешевом романе но в моем мире вот так библиотеки не разоряют! Senin üçüncü sınıf romanında olaylar nasıl bilmiyorum ama benim geldiğim yerde, kütüphane tahrip etmek yaygın değil.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.