Exemplos de uso de "чтобы выжить" em russo

<>
Чтобы выжить на задании, агент должен использовать скрытность. Hayatta kalmak için ajan gizliliğini korumalıdır. - Güzel.
Плаваю, чтобы выжить, а не ради удовольствия. Yüzebiliyorum. Ama eğlence için değil, kendimi kurtarmak için.
Мы приспосабливаемся, чтобы выжить. Hayatta kalmak için uyum sağlarız.
Я просто подчинялась, чтобы выжить. Hayatta kalmak için yapmam gerekeni yaptım.
Агент Гиббс, чтобы выжить местные играют за обе стороны. Yerel halk hayatta kalabilmek için çift taraflı oynuyor Ajan Gibbs.
Чтобы выжить в безумном мире, надо самому стать безумным. Çılgın bir dünyada hayatta kalmanın tek yolu o çılgınlığı kucaklamaktır.
В конце концов, тогда он пытался уничтожить меня, только чтобы выжить. En azından o zaman yalnızca hayatta kalabilmek için.. bana zarar vermeye çalşıyordu.
Это не лучшая рекомендация, для того чтобы выжить в тюрьме. Hapiste hayatta kalmaya çalışan biri için pek iyi bir özgeçmiş değil.
Чтобы выжить, ведь так? Hayatta kalmak için yapmadık mı?
Каждый день жизни любого живого существа полон испытаний. И их нужно преодолеть, чтобы выжить. Bütün canlılar için her bir gün, hayatta kalabilme yolunda üstesinden gelinmesi gereken mücadelelerle doludur.
Я делала все, чтобы выжить. Hayatta kalmam için gerekli olanı yapıyordum.
Чтобы выжить на войне, надо жить войной. Savaşta hayatta kalabilmek için, kendin savaş olmalısın.
Ага, они едят людей, чтобы выжить. Evet, onlar hayatta kalmak için insan yiyor.
Да, я совершал довольно ужасный вещи, чтобы выжить. Evet, hayatta kalmak için oldukça korkunç şeyler yaptığım doğrudur.
Я пошёл к детективам, чтобы выжить Альберта из "Открытых пространств". Bütün bunlar, daha iyisi içindi. Dedektiflere Albert'ı koalisyon dışına atmak için gittim.
Кто-то кому нужны всякие палатки и вещи, чтобы выжить. Kamp malzemeleri ve hayatta kalacak eşyalara ihtiyacı olan kaçak biri.
Ему это нужно, чтобы выжить. Hayatta kalmak için ona ihtiyacı var.
Мы делаем все, чтобы выжить. Her şeyi hayatta kalmak için yapıyoruz.
Чтобы выжить, все должны съесть его плоть. Kurtulmak için tek yapmamız gereken senin etini yemek.
Ему нужна кровь чтобы выжить. Hayatta kalmak için kan lazım.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.