Exemplos de uso de "açık olduğu" em turco

<>
Tenim çok açık olduğu için yanmak istemedim. Солнце сильное, я очень боюсь сгореть.
İç kapılar açık olduğu sürece dış kapılar kapalı kalacaktır. Они заперты до тех пор, пока открыты внутренние.
Maalesef ki şartların pazarlığa açık olduğu fikrine kapılma hatası yaptı. Moses'dan geldi. Pardon. К сожалению, он сделал ошибку думая, что о сроках можно договорится.
Evet, şu küçük kırmızı ışık interkomun açık olduğu anlamına geliyor. Да, этот горящий красный огонек значит, что интерком включен.
Tüm ışıkların açık olduğu bir akşam yemeğinde nasıl görüneceğini hayal edebiliyorum. Представляю, как он выглядит в ярком свете, при гостях.
Şarkıdaki her imgenin gayet açık olduğu belirten Gaga, şarkının "The Fame" albümünün ana temasına uygun olarak aşk, şöhret ve cinsellik temalarıyla örülü olduğunu belirtti. Eleştiriler. Она думала, что слова отображают смысловое значение любви, славы и сексуальности, которые явились центральной темой её альбома The Fame.
Çoğunlukla olduğu gibi Egyptian Leftist web sitesi "Per'i Bırakın" resimlerini ilk yayınlayan oldular. Сейчас Пер находится в одной из комнат аэропорта, где нет других людей и где он ожидает объяснений полиции.
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Benzer suçlara verilen tepkilerden ve katilin Arap veya Müslüman olduğu, tartışmalı bir geçmişi olan durumlardan daha yavaş olduğu belirtildi. Биография предполагаемого убийцы также не являлась темой для обсуждения, как это, скорее всего, было бы, будь он был арабом или мусульманином.
Makedonyalı genç video sanatçıları bir dizi kısa videolar ile konuşma özgürlüğü konusunu ele aldılar, açık yarışma ile üretilen görüntüler Skopje Fransız Film Festivali'nde yayınlandı. Молодые художники видеографики из Македонии решили проблему свободы слова при помощи серии коротких видеороликов, созданных в рамках открытого конкурса и снятых во время Фестиваля французского кино в Скопье.
Bu kutunun bir zamanlar Pandora'ya, yeryüzündeki ilk kadına ait olduğu söylenir. Говорят, что он когда-то принадлежал Пандоре, первой женщине на Земле.
Mayıs ortasında internet temelli araçlar ile yerli dillerini canlandırmak üzerine çalışan ilgili kişileri bir araya getirmek için açık katılım çağrısı yayınladık. В середине мая в поисках заинтересованных людей, которые уже включены в работу по возрождению своих родных языков путём их использования в Интернете, мы объявили об отборе участников предстоящего слёта.
Her zaman olduğu gibi "Deniz Hikayesi" nde ilginç birşey yok. Как обычно, ничего интересного здесь на "Одиссее" не происходит.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Yoksa sadece çocuğu için ağlayan bir anne olduğu için mi? Только потому что она мать и плачет о своей дочери?
Özgür ve açık Internet'i savunuyoruz. Мы выступаем за свободный и открытый Интернет.
Lagertha, Skjaldmö olduğu için onu tercih edeceğine şüphe yok. Без сомнения, ты предпочитаешь её потому что она воительница.
Plan karşıtları ayrıca eğitim sistemi hissedarlarıyla daha geniş çapta ve daha çok halka açık istişare yapılmadığı için devlet memurlarını suçladılar ki "yeniden yapılandırma" denilen köklü değişiklikler gerekirdi. Противники плана также раскритиковали чиновников за неспособность провести более широкие и открытые консультации с заинтересованными сторонами самой системы образования, учитывая радикальные перемены, которые потребовала бы "реорганизация".
Soruşturma kadının eğitimli bir suikastçi olduğu sonucuna varmış. Расследование установило, что она была наёмным убийцей.
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır. Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.