Exemplos de uso de "anlamına" em turco
Sanırım bu Henry'nin iş arkadaşının saklayacak bir sırrı olduğu anlamına geliyor.
Думаю, это значит, что коллеге Генри было что скрывать.
Ama bu işin en kötüsünü düşünmen gerektiği anlamına gelmiyor.
Но это не означает, что надо предполагать худшее.
bu da ölüm anında boynun tam olarak büküldüğü anlamına geliyor.
Да... что означает полное сгибание шеи в момент смерти.
Eğer Lily kurbanla bu mesajlaşmayı yaptıysa, ki kendisi kabul etmedi, bu seks yaptıkları anlamına gelmez.
Даже если Лили обменивалась сообщениями с жертвой, это еще не значит, что они занимались сексом.
Ne anlama geliyor? "Güç" anlamına gelen sembol sanıyordum ama meğerse "yemek" anlamına geliyormuş.
Я думала, это символ "силы", но оказалось, что это означает "еда".
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir.
И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Bu, birinin dışarıdan hacklemeye çalıştığı anlamına mı geliyor?
Это означает, что кто-то пытается взломать систему извне?
İtalya'nın savaşa katılması tamamen yeni bir cephe anlamına gelir.
Участие Италии в войне может означать совершенно иной фронт.
Bakan, ayrıca sağlık personelinin uygulamalar hakkında konuşabileceğini ve hastane çalışanlarına ve yetkililerine geri bildirim toplamak için bir mekanizma anlamına gelen "açık kapı politikası" na sahip olduğunu vurguladı.
Министр также подчеркнул, что ведет "политику открытых дверей", что означает, что сотрудники медицинских учреждений могут свободно говорить о своей работе и существует механизм для получения обратной связи от работников и руководства больниц.
Eğer ayrılmak istiyorsan bu savaşmak istediğin anlamına gelir.
Если ты хочешь уехать значит, хочешь воевать.
Ailene haber vermek bir aile birleşmesi anlamına gelmiyor.
Звонок родителям ещё не означает воссоединение с семьёй.
Robert, senin, adaylığıma anında evet diyeceğini düşünmüştü, çünkü bu benim yarıştan çekilmem anlamına geliyor.
Роберт считал, что вы моментально согласитесь, если это будет означать, что я прекращу кампанию.
Hayır, yağmur kesilince, ıslak yapraklara basıp kayma korkusu olmadan yürüyebiliyorum anlamına geliyor.
Нет, просто дождь прекратился а значит можно не бояться подскользнуться на мокрых листьях.
SMPP 3.4 ve 5.0'a göre data _ coding = 0, "SMSC Varsayılan Alfabesi" anlamına gelir.
Согласно SMPP 3.4 и 5.0 data _ coding = 0 означает ? SMSC Default Alphabet ?.
Bu, görevi bizzat kendim iptal etmem gerektiği anlamına geliyor.
Это значит, я могу отменить задание по своей воле.
"Jenga" nın Swahili dilinde "inşa et" anlamına geldiğini biliyor muydunuz?
Вот вы знали, что "дженга" на суахили означает "строить"?
Evet, bu kitap desteği olduğu anlamına geliyor heykelcik değil.
Значит, это подставка для книг, а не статуэтка.
Ve bu durum, lityum ve berilyum zenginliğinin yıldızın içindeki karışım oranına bağlı olduğu anlamına gelir.
Это означает, что их содержания напрямую зависят от того, как сильно перемешивается вещество в недрах звезды.
Eğer yıkılacak bir duvar varsa, biz bunu yıkarız anlamına geliyor, değil mi?
Значит, что если есть стена, то мы ее ломаем. Разве не так?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.
Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.
Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.
Anuncie