Exemplos de uso de "bırakmak zorunda" em turco

<>
Columbia Üniversitesi'ni beş yıl önce bırakmak zorunda kalmış ve görünüşe göre. yüzyılın kötü şöhretli sanatçılarından biri olmuş. Студент факультета искусств, бросил Колумбийский пять лет назад, стал одним из самых знаменитых художников века.
Ama bırakmak zorunda kaldım. Birini öldüreceğimden korktular. Они боялись, что я кого-нибудь убью.
Bir noktada herkes birilerini geride bırakmak zorunda kalır. Любой человек рано или поздно должен кого-то оставить.
Emzirmeyi bırakmak zorunda kaldı. Ей пришлось прекратить уход.
Amigoluğu bırakmak zorunda kaldı. Ей пришлось бросить черлидинг.
Şimdi, onu tamamen bırakmak zorunda. Теперь он должен полностью отпустить ее.
00'e bırakmak zorunda kaldım. Пришлось отдать за тридцать.
O hikâyede bir tane bile karar yok. Basketbol oynamayı bırakmaya karar verdim. Çünkü doktorum bırakmak zorunda olduğumu söyledi. Слушай, я решил прекратить играть в баскетбол, когда доктор сказал мне, что я должен перестать.
İşleri daha da kötüleştirmek için Chad'i serbest bırakmak zorunda kaldılar. И что еще хуже, им пришлось дать Чаду уйти.
İnsanlar beni tanısın diye bıyık bırakmak zorunda kaldım. Мне пришлось отрастить усы, чтобы меня узнавали.
Onu bırakmak zorunda kaldık. Нам пришлось его оставить.
Ayrıca sınıfı bırakmak zorunda kalacağım. Плюс мне придётся бросить школу.
Daha yaşındayım ve turşu yemeği bırakmak zorunda kaldım! Мне, и мне нельзя есть солёные огурцы!
Bunu zamanında yakmak için ipi bırakmak zorunda kaldım. Мне пришлось бросить верёвку, чтобы вытащить фонарь.
Bu konu hakkında bir şey yapmazsan bahis oynatmayı bırakmak zorunda kalacağım. Если ты не решишь эту проблему, мне придется закрыть тотализатор.
Bir kısmını orada bırakmak zorunda kaldık. Нам пришлось оставить один мешок там.
Beni bırakmak zorunda kaldılar. Им пришлось меня отпустить.
Okulu bırakmak zorunda kalacağım sanırım. Я мог бы бросить школу.
Sonra, daha da çok kaybetmeye başladığında benim değerli eşyalarımı rehin bırakmak zorunda kaldı. Потом, когда он потерял еще больше, ему пришлось заложить и мои сокровища.
Yol çok çetin, kamyonu bırakmak zorunda kaldık. Путь столь труден, что мы бросаем грузовик.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.