Exemplos de uso de "giren çıkan" em turco

<>
Yanılıyorsun. Annemin onu ofise kapattığı gördüm ve bütün gün kapının önüne oturdum. Bütün gün giren çıkan olmadı. Мама заперла его, я просидела под дверью весь день, и никто не заходил в кабинет.
İçeri giren çıkan hiçbir şey olmaz. Ничто не войдёт и не выйдет.
Giren ve çıkan herkes. Кто-то входит и выходит.
İçeri giren veya çıkan sinyaller yok. Сигнал не входит и не выходит.
İçinde her dakika bölünen ve iki katına çıkan tek bir bakteriyle. Возьмем одну бактерию, которая каждую минуту делится на две новые.
Her zaman Chef'i neşeli, yaşlı, ve aniden şarkıya giren adam olarak hatırlayacağım. Я буду помнить Шефа, как жизнерадостного старикана, который все сводит к песенке.
Ve önümüze çıkan herkesi alaşağı ediyoruz. И уничтожаем всех на своем пути.
Ayrıca bu sabah senatörün toplantısına fotoğrafçı olarak giren bir adamı arıyoruz. Мы пытаемся найти мужчину, который представился фотографом на выступлении сенатора.
Daha önce de Denny Crane'in karşısına çıkan avukatlar görmüştüm. Я уже видел такое. Адвокаты встают против Дэнни Крейна.
Eve sağlık görevlileri ve polislerden başka giren oldu mu? К вам ещё кто-нибудь приходил кроме медиков и полиции?
Ülkesine sahip çıkan ve onu daha ileri taşımanın yollarını arayan bir adamla. Человека, который заботился о своей стране и мечтал сделать ее лучше.
Veya gıcık uzman doktor olup asistanlara kötü muamele edebilir ve bu hastaneye giren her kadına asılabilirsin. Или остаться гнусным начальником, который унижает ординаторов и трахает все, что движется по больнице.
Afedersiniz? Bir kaç dakika önce şu odadan çıkan bir adam gördünüz mü? Извините, вы не видели парня, что вышел отсюда пару минут назад?
Söylesene, benden hemen önce bu dükkana giren oldu mu? Скажите, кто-нибудь входил в этот магазин прямо передо мной?
Buradan şimdi çıkan o küçük sürtük. Шлюха, которая только что вышла.
Hücreler, dışarıdan dolaşıp giren aylaklarla dolu. Подвалы кишат ходячими, который пробрались снаружи.
Neden inançlara bu denli karşı çıkan bir kitabı yayımlayarak bunca güzel işi yok ediyorsunuz? Чего ради пускать все насмарку, издавая книгу, которая настолько противоречит традиционным взглядам?
Ama altında bir tünel var, evin içine giren bir merdiven ve kuyu ile. Но под ним есть туннель с лестницей и шахтой, которая ведёт в дом.
Yerler, sıçarlar, çiftleşirler ve karşılarına çıkan her şeyi mideye indirirler. Они едят, срут, плодятся и пожирают всё на своём пути.
İçeri ilk giren, en son çıkar. Сначала что-то заходит, потом что-то выходит.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.