Sentence examples of "korkunç bir şekilde" in Turkish

<>
Bu hikâyeler insanlar korkunç bir şekilde öldükten sonra başlıyor. Всегда когда люди умирают страшной смертью возникают такие истории.
Birinin, ebeveynlerinin böylesine korkunç bir şekilde öldürülmesinin rastgele ve nedensizce bir eylem olduğuna inanması çok zor olmalı. Как тяжело принять, что что-то настолько ужасное как убийство собственных родителей, может быть случайным и бессмысленным.
Korkunç bir şekilde öleceksin. Ты умрешь ужасной смертью.
"Korkunç dişlerini gıcırdattı ve korkunç bir şekilde gürledi." "Он скрежетал ужасными зубами и издал ужасное рычание".
Ve hastalığının akışını izlemek için korkunç bir istek duyduğumu. И что у меня навязчивое желание фиксировать развитие болезни.
Herkesin hızlı ve ucuz bir şekilde ağlara erişimini destekleyin. Способствовать всеобщему доступу к быстрой и доступной по цене сети.
Benim korkunç bir hikayem var. У меня есть страшная история.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
İçimde, onun geceyi başka bir adamla geçirdiğine dair korkunç bir his vardı. Я просто пережил ужасное чувство, Что он провел ночь с другим мужчиной.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Açık denizlerdeki güçlerimiz için korkunç bir kayıp. Огромная утрата для наших внешних военных сил...
Padula "nın açıklaması yetkililerin işgal harekâtıyla uzlaşmaya tamamen isteksiz olduğunu gösteriyor ki bu da protestoların hızlı bir şekilde artışına neden olmakta. Заявления Падула показало полное нежелание властей вести переговоры с движением, что привело к эскалации протестов.
Dün korkunç bir gündü. Вчера был кошмарный денёк.
Kaçırılmasından sonra ailesi tarafından zarar görmemiş bir şekilde salınması çağrısında bulunan James Foely'i Serbest Bırakın sayfasında başsağlıkları dolup taşıyor. Страница "Свободу Джеймсу Фоули", запущенная семьёй после его похищения с требованием освободить его без невредимым, полна соболезнований.
Sae Hee'nin cenazesinde bize korkunç bir bakış atmıştı. На похоронах он так страшно смотрел на нас...
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Delilikten kaçışı olmayan, çift taraflı, korkunç bir hayatınız olduğunu hissettiniz mi? Вы не чувствуете здесь двойной жизни, выход из которой один - сумасшествие?
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Cinayet dünyaya korkunç bir kaza gibi görünecekti. Убийство спланировано, будто это ужасная случайность.
Bu ifadelerin çoğunu bütün ihtişamını yansıtacak bir şekilde tercüme etmek neredeyse imkansızdır. практически невозможно сохранить всю соль этих реплик при переводе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.