Exemplos de uso de "mücadele etmeye" em turco

<>
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok. Адам даже не планирует бороться.
Faraday 'undayken, şiddetli hafıza kaybı ve depresyonla mücadele etmeye başladı. Когда Фарадею было, он начал страдать серьезными потерями памяти и депрессией.
Yapamam, onunla mücadele etmeye devam edemem. Не могу. Не могу бороться с ним.
Peter Florrick hapishane sistemindeki bozukluklarla mücadele etmeye söz verdi. Питер Флоррик обещал бороться с коррупцией в тюремной системе.
Eğer reddetseydi, acı sonuçları olsa da mücadele etmeye karar vermiştim. Я даже решила бороться до горького конца, если он откажется.
Gama bu karşılaşma sonunda ilk ulusal kupasını aldı ve 1999 sezonu için Série A'da mücadele etmeye hak kazandı. Эта победа позволила "Гаме" выиграть свой первый национальный трофей и попасть в Серию A в 1999 году.
Şubat 1948 "de PKI ile Endonezya Sosyalist Partisinin sol kanadı Halın Demokratik Cephesi adı altında birlikte mücadele etmeye başlayacaktır. В феврале 1948 года КПИ, Социалистическая партия и Партия труда Индонезии образовали объединённый Народно-демократический фронт (), вскоре три партии слились.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Hayır. - Bekleyin. Bir mücadele duydum sanki. Погодите минутку, кажется, я слышу вызов.
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.