Exemplos de uso de "mücadele ettin" em turco

<>
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Mücadele ettin ve mahrumiyet çektin. Тебе пришлось бороться, защищаться.
Sene boyunca benim için mücadele ettin. Ты боролся за меня весь год.
Bunun hakkında özel bir yayın yaptın araziye komşu köylülerle ve savcılarla birlikte mücadele ettin. Ты сделала спецрепортаж на эту тему и противостояла прокурорам вместе с жителями того участка.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Bunun seni veliaht yaptığını fark ettin, değil mi? Вы понимаете, что теперь вы мой единственный крон-принц?
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Beni sen mi zengin ettin? Что ты сделал меня богатой?
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
Aklımı mı dizayn ettin? Вы спроектировали мой разум?
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Beni çok mutlu ettin, bunu bil. Знай, ты сделал меня очень счастливой.
Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok. Адам даже не планирует бороться.
Kendi oğlunu yok ettin. Ты уничтожила собственного сына.
Hayır. - Bekleyin. Bir mücadele duydum sanki. Погодите минутку, кажется, я слышу вызов.
Az önce Clark Kent'e iltifat mı ettin? Ты что, комплимент Кларку Кенту сделала?
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Eğer mesleğim o kadar sıkıcıysa neden bu sabah benimle gelmek için o kadar ısrar ettin? Если моё занятие такое плохое тогда зачем ты так хотел пойти со мной этим утром?
Aynı anda bir aslanla mücadele edip, çocuklarının burnunu temizleyemezsin. Нельзя одновременно бороться со львом и утирать носы своим деткам.
Motosikletini park ettin, yağmur yağıyordu. Ты припарковал свой мотоцикл. Шел дождь.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.