Exemplos de uso de "tehlikeye atıyorsunuz" em turco

<>
Hele bugünlerde nefes aldığınız an bile hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. А теперь мы рискуем жизнью, даже когда дышим.
Bir insan hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Вы подвергаете жизнь человека опасности.
Binlerce masum insanın hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Вы подвергаете опасности тысячи невинных людей.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Peki, sanırım size söylememe gerek yok, kendinizi riske atıyorsunuz. Думаю, вы и сами понимаете, что подвергаете себя риску.
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Ve bir bebeğin hayatını tehlikeye atıyorsun, bunu yaparken... А ты подвергаешь его жизнь опасности, пока ты...
Senin uyuşturucu kaçakçın da, gerçek Jordan Hester'i tehlikeye soktu. А из-за вашего наркодилера настоящая Джордан Хестер оказалась в опасности.
Beni tehlikeye mi atıyorsun! Если подвергла меня опасности?
Eğer gemiyi hemen indirmezsek, yapısal bütünlüğü tehlikeye atacağız. Если мы не посадим корабль, он может разрушиться.
Onun işi senin hayatını gerçekten tehlikeye attı. Из-за его работы тебе грозила физическая опасность.
Ayrıca cinleri tehlikeye atarız. Нельзя рисковать жизнями эльфов.
Bizi daha önce tehlikeye soktun zaten. Ты уже подверг нас опасности там.
Ve bu ilaç onayını tehlikeye atardı. И это могло помешать получению разрешения.
Neyi açıklayacaksın, kahraman olmak istediğin için şirketi tehlikeye attığını mı? Что поставил фирму под удар, потому что хотел стать героем?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.