Beispiele für die Verwendung von "ее жизни" im Russischen

<>
Я просто забочусь о сохранении её жизни, учитель. Senatörü korumaya devam ederek demek istedim elbette, Usta.
Что важнее, Метатрон стоит ее жизни? Daha önemlisi Metatron onun hayatından değerli mi?
Что самое важное в ее жизни? Jamie'nin hayatındaki en önemli şey nedir?
И потом он поклялся на ее жизни. Daha sonra da hayatı üstüne yemin etti.
Наверно, история ее жизни. Belki bu onun hayatının hikayesidir.
Он сделает всё для спасения её жизни. Onun hayatını kurtarmak için her şeyi yapar.
Нет, в ее жизни ее дядя всесилен. Yo. Amcası hayatında çok güçlü bir yere sahip.
Зная Элис, оставить тебя было самым сложным решением в ее жизни. Ellis'i tanıdığım kadarıyla senden ayrılmanın hayatındaki en zor kararlardan biri olduğunu söyleyebilirim.
Каждый аспект ее жизни полностью контролировался, ради одной единственной цели. Hayatının her anında tek bir amaç uğruna kontrol altında tutulmuş olabilir.
Важнейший поворот в её жизни. Hayatında büyük bir değişiklik yaratabilir.
Всё началось с разрушения её жизни. Kızın hayatını yok etmekle ortaya çıkmış.
Значительная часть ее жизни. Hayatının büyük bir parçası.
Стресс в ее жизни как духовный целитель. Stres onun için ruhsal bir iyileşme aracı.
Столько изменений в ее жизни. Hayatında çok fazla değişim vardı.
Это стало частью ее жизни. Bu onun hayatının birparçası olmuştu.
Цель её жизни - стать кинозвездой. Hayattaki amacı bir film yıldızı olmak.
В 2003 году албанский директор, Эсат Телити, снял документальный биографический фильм о её жизни, который называется просто "Тинка". 2003 yılında Esat Teliti isimli Arnavut bir yönetmen, "Tinka". ismiyle, sanatçı ile ilgili bibliyografik bir belgesel hazırladı.
Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну. Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken.
Несмотря на всё это, в конце своей жизни он страдал в одиночестве бледного света изгнания. Buna rağmen hayatının sonunda sürgünün sönük ışığında yalnızlık çekti.
Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина. Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.