Beispiele für die Verwendung von "çok az kişinin" im Türkischen

<>
Biliyorsun ki çok az kişinin böyle bir şansı oluyor. Очень мало людей получают такую возможность, ты знаешь.
Sana çok az kişinin görme şerefine eriştiği bir şey göstereceğim. Я покажу тебе то, что видели очень не многие.
Burada çok az kişinin bileceği, gizli odanızla ilgili ayrıntılar var Ulu Han. Здесь нарисованы ваши личные покои. О них мало кто знает, Господин Хан.
Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu. Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях.
Şu an çok az şaka yapılıyor genelde kısa ve öz bilgiler veriliyor daha çok veda ediliyor. Тем, кто живут на берегу, советовали уехать, волны могут достигать до, 6 метра, а скорость ветра превышает метров в час.
Sen de az kişinin tekerine çomak sokmadın. У кое-кого из руководства ты вызываешь раздражение.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi. По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
O zaman, savaş ve siber dünya üzerine uzmanlığı olan gerçekten çok az insan vardı; В то время было всего несколько человек, обладающих экспертизой в военных и кибер законах.
Düşündüğüm gibi. Çok az mühim bir mesele münasip olan en iyi yöntem ve klasik usül. Я так и думал, с какой-то нелепицы, решить которую позволит лишь старая добрая...
Çünkü sen aracın plakasını almadın, Onları bulmak için çok az şansımız var. И так как ты не запомнил номеров, вряд ли мы их отыщем.
Küreğimle burada çok az servet kazanabiliriz değil mi? Клянусь лопатой, удача нас тут не ждёт.
Çok az kaldı, polisin işimize karışmaması gerek. Мы слишком близко, чтобы позволить полиции вмешаться.
Komşular onu çok az görüyormuş. Соседи его практически не видели.
Biliyorsun ki, saat sonra hayatta olma şansı çok az. Вы прекрасно знаете, что спустя часа шансов почти нет.
Yapacak çok az şeyi varmış, çok az hobisi varmış diyorlar. Говорят, ему там нечего делать и ничто его не занимает.
Yaprakların yok olmasıyla bölge de çoraklaşır ve hayvanlar için çok az besin kalır. Как они исчезают, так земля становится бесплодной, немного животных смогут питаться.
Çok az sivil onları bulabilir. Немногие гражданские могут такое заполучить.
Çok az kaldı. Bundan çok daha gürültülü ağlayabilirim. Да нет, я могу кричать гораздо громче.
bin dolar bir terörist saldırısı düzenlemek için çok az para ama bir konsept kanıtı için oldukça iyi para. долларов - небольшие деньги в качестве оплаты за выполнение терракта, но хорошие деньги за доказательство работы концепта.
Bu üç şırınga çok az miktarlarda ketamine içeriyor sizin ve onun kanında bulduklarımızın aynısı. В этих трех шприцах найдены следы кетамина, обнаруженного в вашей крови и его.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.