Beispiele für die Verwendung von "ölmek üzere olan bir adam" im Türkischen

<>
Şimdi, Bayan Lacey, Ölmek üzere olan bir adam nasıl buraya kadar tek başına gelebilir? Ну, миссис Лэйси, как этот парень мог добраться сюда один, если он умирал?
Ama sunu anlamalisin Patrick, ölmek üzere olan bir adam ölümden korkmaz. Но дело в том, Патрик, что умирающий не боится смерти.
Ölmek üzere olan bir adamla evlendin. Ты вышла замуж за умирающего человека.
yılında, Pasifik Adalarından San Francisco'ya gemiyle yolculuk yapan ve ölmek üzere olan bir avukat tarafından yazılmış. мое внимание случайно приковал дневник, написанный в умирающим юристом по пути с Тихоокеанских островов в Сан-Франциско.
Açlıktan ölmek üzere olan çocuklarla ticaret yapmak? Увозить голодающих детей на другой конец света?
Yeryüzünde yaşamı ortadan kaldırmak üzere olan bir savaş gemisi, ölüm ışını veya intergalaktik veba hep vardır. Всегда есть космический крейсер или смертельные лучи или межгалактическая чума, которая может стереть жизнь с земли.
Oliver, belli bir yeteneği olan bir adam tanıyorum. Оливер, я знаю парня с определённым набором способностей.
Yani ölmek üzere olan onun kocası sonuçta. В смысле, ее муж может умереть.
Otobanda doğurmak üzere olan bir kadın vardı! У нас женщина собирается рожать на дороге.
Büyük, geniş kanatları olan bir adam vardı. Это был человек с большими, огромными крыльями.
Ölmek üzere olan oydu. Она была при смерти.
Hiçbir yargıç bana Senatör olmak üzere olan bir kadını yakalamam için arama emri vermez. Никакой судья не выдаст мне охотничьей лицензии на женщину, которая скоро станет сенатором.
Elinde siyah bir kare olan bir adam bir şeyler inceliyor gibiydi. Мужчина держал что-то вроде черного квадрата, как будто что-то сканировал.
İlaçlar ölmek üzere olan babası için değil miymiş? Это не для умирающего отца? - Нет.
Hey millet, başlamak üzere olan bir gösterimiz var. Эй парни, у нас шоу начинается примерно сейчас.
Yüzünde çoraptan maske olan bir adam. Его лицо закрыто маской из чулка.
O başlamak üzere olan bir savaşın kayıpları. Жертвы войны, которую она собирается начать.
Sırları olan bir adam. Этот человек имеет секреты.
Kızıl saçlı bağlanmış olan bir adam görürsen bana haber ver. Если увидишь рослого, рыжего парня, дай мне знать.
O, ailemize imrenen ve yardıma ihtiyacı olan bir adam. Человек, завидующий нашей семье, явно нуждается в помощи.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.