Beispiele für die Verwendung von "Ben küçükken" im Türkischen

<>
Annem ben küçükken vefat etti, bu yüzden beni babam büyüttü. Мама умерла, когда я была маленькой и меня растил отец.
Ben küçükken babam da bir sürü iş değiştirirdi. Помню, в детстве отец часто менял работу.
Lorraine ben küçükken bakıcımdı. Лоррейн была моей няней.
Ben küçükken yönlendirmek için neden beni seçtin? Почему, ты решил манипулировать мной детстве?
Ona "Büyücü" deriz. Ben küçükken bana "Pablito, şeytandan kork. Мы называли его Эль Брухо, и в детстве он всегда говори мне:
Nasıl hissettiğini biliyorum. Köpeğim Digby ben küçükken ölmüştü, ve hala bu konuda berbat hissediyorum. Моя собака Дигби умерла когда я был ребёнком, и я до сих не оправился.
Evet, ben daha küçükken ölmüştü. он умер когда я была ребенком.
Küçükken süper kahraman olmak istiyordum ben. В детстве я хотел стать героем.
Ben bunun bir gelenek oldugunu anliyorum - hala uygulanan, çok eski bir gelenek. Я понимаю, что есть такая традиция, очень такая старая традиция, ее применяют.
Babası, Alexi küçükken öldürülmüş. когда Алекси был совсем маленьким.
"Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?" "Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней?
Küçükken bana bunun bir sır olduğunu söylemişti. В детстве он поведал мне этот секрет.
Düşünmesi zor ve bunaltıcı bir şey ve ben, belki de diğerleri gibi, kendi hayatıma devam edebilmek için kendimi bu gerçeklikten uzaklaştırıyorum. У меня не было ни малейшей идеи, какова будет реакция на эти работы - это был слишком острый для меня вопрос.
Küçükken her ikisi de aynı yetimhanede yaşıyordu. В детстве они воспитывались в одном приюте.
Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. Это укрепило импульс действовать, поэтому я продолжила рисовать портреты людей, которых уже нет.
Dustin, küçükken hiç fiziksel travma yaşadı mı? У Дастина была тяжелая физическая травма в детстве?
Çeviri: "Ben bir prenses olmak istemiyorum. "Я не хочу быть принцессой.
Alexis'in küçükken en sevdiği şeydi. Алексис обожала её в детстве.
Kocam ve ben haber kanalı sahibiyiz. Мой муж и я являемся владельцами новостного канала.
Küçükken hasta olmasıyla ilgili çok çirkin bir yalan söyledi ve ben de inandım. Очень грубо солгала о своей болезни в детстве, на что я купилась.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.