Beispiele für die Verwendung von "Kendini kötü hissetme" im Türkischen

<>
Kendini kötü hissetme Charles. Не расстраивайся, Чарльз.
Kendini kötü hissetme. Ben de düğünümü mahvettikten sonra Korra'yı öldürmeye çalışmıştım. Однажды я пыталась убить Корру, когда она разрушила мою свадьбу.
Kötü hissetme, Oswald. Не расстраивайся, Освальд.
Kendini kötü habere hazırlıyordun, bu anlaşılabilir bir şey. Вы подготовили себя для плохих новостей, это понятно.
Kötü hissetme ve dinle. Не расстраивайся и послушай.
Ama kendini kötü hissediyorsan, bana bir ara pizza ısmarlayabilirsin. Mesela bugün. Но если тебе так неловко, можешь угостить меня пиццей, как-нибудь.
Mademoiselle benden onunla ilgilenmemi kendini kötü hissettiğini söyledi. Oh. Мадемуазель попросила отнести ей, девочка плохо себя чувствует.
Kendini kötü hissetmiyor musun? Biz birinci sınıf, çocuklar ekonomi sınıfı uçuyor. Hayır. Тебя не смущает, что мы летим первым классом, а дети в эконом-классе?
Sydney'nin kendini kötü hissetmesine sebep oldun. Вы заставили Сидни чувствовать себя ужасно!
Kendini kötü hissediyordu, efendim. Ему было нехорошо, сэр.
Kendini kötü bir rüyada bulduğunda gözlerini kapat ve üçten geriye doğru sayıp kendini hemen uyandır. Если тебе снится кошмар, закрой глаза. Сосчитай от трех до одного. И разбуди себя.
Sen de kendini kötü hissettin ve ona iş verdin. Так тебя заела совесть и ты дал ей работу?
"Sevgili eşim, kendini kötü haberlere hazırla. "Дорогая жена, приготовься к плохим новостям.
Jackie hiç değişmiş mi? Gene hep kendini kötü hissettiriyor mu? Джеки отя бы изменилась или всё так же вечно тебя опускает?
Belki onun da kendini kötü hissetmesini sağlamak istersin. Если ты захочешь заставить ее чувствовать себя виноватой.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Tüm kasaba kendini yok edecek. Весь город сам себя разрушит.
Hindili hamburgerle brüksel lâhanası yapacağım. Ama lütfen, başka bir işin varsa kendini mecbur hissetme. Но, пожалуйста, не чувствуй себя обязанным, если у тебя есть что-нибудь еще...
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi. В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Sen kendini öyle tanıttın. Ты сама так представилась.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.