Sentence examples of "aşırı gelişme" in Turkish

<>
"Sen değilsin canım, suç bende..." Şeker gibi acı gerçekliği kaplayan aşırı bir nezaket. "Дело не в тебе, дело во мне..." Чрезмерная вежливость, чтобы подсластить горькую правду.
Duncan, Ruslar bayadır batı cephesinde bir gelişme kaydetmek için feryat ediyorlar. Дункан, русские уже давно требовали хоть какого-то продвижения на Западном фронте.
Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor. Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся.
Castle, bomba imha ekibinde bir gelişme var mıymış diye bakmaya git sen. Tamam. Касл, почему бы тебе не узнать, есть ли новая информация от саперов?
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Siz yokken bir gelişme oldu. В ваше отсутствие кое-что произошло.
Olabilir ama bu motorları aşırı yükler. Возможно. Но это может перегрузить двигатели.
Bu, bir geri adımdır. Bir gelişme değil. Это шаг назад, а не продвижение вперед.
Yönetici, bu ölçekte enerji çekmenin çekirdeği aşırı yükleyebileceğini söyledi. Администратор сказал, что выкачивание такой энергии может перегрузить ядро.
Romanla ilgili gelişme yok mu? Значит с книгой никакого прогресса?
Aşırı tepki gösterme mi? Не реагировать слишком остро?
Gelişme, - neye doğru? Успехи? В какой области?
Ay aşırı gri olmuş. Эта луна слишком серая.
Davada herhangi bir gelişme var mı? Были ли какие-то подвижки в деле?
Aşırı güçlü üfleme sakın. Не дуй слишком сильно.
İnsan evriminde bu kadar az bir gelişme kaydedilmesi beni şaşırttı. Я даже удивлен, какой маленький прогресс сделала человеческая эволюция.
Aşırı ısı kırılmaları var. Была очень высокая температура.
Muhtemelen bir gelişme olup olmadığını soracak. Хочет узнать новости, я полагаю.
Ben aşırı duygusal biriyim. Я чрезвычайно эмоциональный человек.
Tara'nın olayında gelişme var mı? Есть подвижки в деле Тары?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.