Beispiele für die Verwendung von "altüst etti" im Türkischen

<>
Üzgün olmanızı anlıyorum, bu durum herkesi altüst etti. Я понимаю ваше огорчение, это событие расстроило всех.
Bayan Hightower Müvekkilimle yemeğe çıkmayı kendisi kabul etti. Мисс Хайтауэр сама согласилась пообедать с моим клиентом.
Ne şimdi her Asyalı bayan gördüğünde altüst mü olacaksın yani? Теперь ты будешь расстраиваться каждый раз, когда видишь азиатку?
"Hepimizi yok etti, üstüne madalya verdiler." Он погубил своих, и получил за это медаль.
Yukarıdaki el arabası ters dönmüştü ve oda altüst olmuştu. Коляска наверху была опрокинута, вся комната была перерыта.
Whitmore kraliçenin gemisini yok etti, kızı ise kalkanını devre dışı bıraktı. Уитмор уничтожил корабль королевы, а его дочь вырубила её защитное поле.
Hayatı Luthor'lar tarafından altüst edilmiş bir tek kendin mi var sanıyorsun? Ты думаешь ты единственный, чья жизнь была перевернута вверх дном?
yüzyılda, Kara Ölüm Avrupa'nın neredeyse tamamını yok etti. В -м веке Черная смерть уничтожила почти всю Европу.
Adamın tüm hayatı altüst oldu. У него вся жизнь перевернулась.
İlaçları almamda ve randevuları takip etmemde bana yardımcı oldu. Evraklarımın kopyasını çıkarmamda yardım etti. Она помогала мне вести учет лекарств и их выписок, хранила копии моих документов.
Açıklama olmaksızın tüm hayatı altüst olan küçük bir çocuktun. Ты был ребенком, и твой мир внезапно перевернулся.
Sixtus ailemi yok etti. Сикст уничтожил мою семью.
Burayı altüst etmiş olmanız dışında, bana söyleyebileceğiniz birşey var mı? Что весь дом перевернули - вижу, а нашли хоть что-нибудь?
Sepsis ile enfeksiyon üç gün daha beynini öldürmeye devam etti. За три дня инфекция и сепсис полностью уничтожили его мозг.
Evi altüst ettin ve kayıt cihazını buldun. Вы перевернули всю квартиру и нашли диктофон.
O tepede onu öldürdün ve Bay Cicero da aracında bu durumu temizlemeye yardım etti. Ты убил её там, на холме и мистер Цицерон позволил использовать свой фургон.
Beni ne kadar altüst ettiğini, senin de benim kadar anlamanı istedim. Я хотела, чтобы ты расстроился так же, как расстроилась я.
Sihir ailemi yok etti. Магия уничтожила мою семью.
Tüm dünyamı altüst ettin. Ты испортила мне жизнь.
Görevinden istifa etti ve Şerif Constantino'yu şehrin yönetimi konusunda yetkilendirdi. Он покинул свой пост и назначил шерифа Константино исполнительным главой.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.