Beispiele für die Verwendung von "altüst oldu" im Türkischen

<>
Adamın tüm hayatı altüst oldu. У него вся жизнь перевернулась.
Yıllar boyunca bölgenin her yanında bu gibi ekonomik koşullar, endişe verici bir ticaretin yükselişine neden oldu: Afrika Boynuzu'ndan Arap Yarımadası'na insan kaçakçılığı. Экономические условия, подобные этим, во всём регионе стали хорошей почвой для незаконной перевозки людей с Африканского рога на Аравийский полуостров.
Ne şimdi her Asyalı bayan gördüğünde altüst mü olacaksın yani? Теперь ты будешь расстраиваться каждый раз, когда видишь азиатку?
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Yukarıdaki el arabası ters dönmüştü ve oda altüst olmuştu. Коляска наверху была опрокинута, вся комната была перерыта.
Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu. Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе.
Üzgün olmanızı anlıyorum, bu durum herkesi altüst etti. Я понимаю ваше огорчение, это событие расстроило всех.
Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu. Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина.
Hayatı Luthor'lar tarafından altüst edilmiş bir tek kendin mi var sanıyorsun? Ты думаешь ты единственный, чья жизнь была перевернута вверх дном?
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Açıklama olmaksızın tüm hayatı altüst olan küçük bir çocuktun. Ты был ребенком, и твой мир внезапно перевернулся.
Sıcaklık, yaz boyunca Hindistan'da alışagelmiş bir şey, fakat ülkenin son sıcak hava dalgası 00 kişiden fazlasının ölümüne neden oldu ve dünya üzerinde ölümcül afetler sıralamasında beşinci sıraya yükseldi. Жара - обычное дело в Индии летом, но последний период аномальной жары уже унес жизни более человек, и стал одним из пяти самых смертоносных в мире.
Burayı altüst etmiş olmanız dışında, bana söyleyebileceğiniz birşey var mı? Что весь дом перевернули - вижу, а нашли хоть что-нибудь?
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Evi altüst ettin ve kayıt cihazını buldun. Вы перевернули всю квартиру и нашли диктофон.
Randy, o suyu içtiğim zaman. Bir şeyler oldu. Рэнди, я выпил той воды, что-то случилось.
Beni ne kadar altüst ettiğini, senin de benim kadar anlamanı istedim. Я хотела, чтобы ты расстроился так же, как расстроилась я.
O da benim menajerim oldu. И она стала моим менеджером.
Tüm dünyamı altüst ettin. Ты испортила мне жизнь.
Kusuruna bakma, misafirler yüzünden panik oldu sanırım. Извини, видимо такое скопление людей пугает его.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.