Beispiele für die Verwendung von "anladım ki" im Türkischen

<>
Bir yüzyıl sonra da olsa anladım ki ölümün sensiz bir anlamı olmuyormuş. За столетие я наконец-то осознала.. Без тебя смерть ничего не значит.
Ancak hikayelerinizi duyduktan sonra anladım ki, çok daha kötüsü olabilirdi. Но послушав ваши истории я осознала, что бывает гораздо хуже.
Şunu anladım ki o, kendinden korkuyordu. Я понимаю, что это она боится.
Çok geçmeden anladım ki, yokluğumda bir sürü şey olmuş. Вскоре я понял, что в мое отсутствие многое изменилось.
Fakat anladım ki hikayenin sonu yok. что у этой истории нет конца.
Ve sonra anladım ki bunun hepsi lanet bir numaraymış. И тогда я понял, что это чёртов манёвр.
Bir kadın olarak anladım ki, çok şanslıyım. Я знаю, что как женщине мне повезло.
Ve işte o zaman anladım ki mucizeler gerçek değildir. Именно тогда я поняла, что чудес не бывает.
Anladım ki zaman kazanıyorsun. Понимаю, выигрываете время.
Ve şu anda anladım ki düğünden sonra eğlenceli bir hayat beni bekliyor. И в этот момент я поняла, что после свадьбы меня ждёт весёлая жизнь.
Evet, onu anladım da onda bu kadar özel olan ne? Да, я поняла, только что в нём такого особенного?
Dilly, ağzını burnunu kırmadan önce "anladım" de. Дилли, говори, что понял, иначе затрещину получишь.
Burada ne döndüğünü tam olarak anladım. Я наконец понял, что происходит.
Fort Miley'i anladım da, Napa State ne iş? Про Форт Майли ясно, но причем тут Напа?
Dur bir dakika sen konuştun ve ben seni anladım. Стой-ка! Ты говоришь, а я тебя понимаю.
İlk kocam da gazeteciydi, yazdığı haberleri hep abartırdı ve zavallı ben bunu ancak balayımız bittiğinde anladım. В своих статьях увлекался лакировкой действительности. На свою беду я поняла это в день окончания медового месяца.
Sonra bir şeyler satmaya başladı, ben de bu işin kalıcı olduğunu anladım. Потом он начал продавать вещи, и я поняла, что это надолго.
Ben mi yanlış anladım yani, ben mi uyduruyorum evlenme teklifi işini? И я не выдумываю или неправильно понимаю что-то, или чего-нибудь накручиваю.
İşte şimdi uygunsuz ilişkiyi anladım. Теперь я понимаю непристойные отношения.
Anladım yani tek bir ders alıyorsun. Çok güzel. Я понял, ты ходишь на один предмет.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.