Beispiele für die Verwendung von "asıl sebebi" im Türkischen

<>
Hiç şüphem yok ki ölümünün asıl sebebi B tarafından havuza atıldıktan sonra boğulmasıydı. Мне совершенно ясно, что причиной смерти стал бассейн, куда её бросил Б.
Bu evliliği saklamanızın asıl sebebi bu anlaşmazlıklar? Поэтому он не рассказал о своем браке?
Aslında kalmamın asıl sebebi herkesin senin üçkağıtçının teki olduğunu anlamasının ne kadar zaman alacağını görmekti. Вообще-то я остался, чтобы посмотреть, как скоро они догадаются, что ты самозванец.
Gelmenizin asıl sebebi ne acaba, Bay Marlott. Мне интересна цель вашего визита, мистер Марлот.
Özür dilerim. Burada olmamın asıl sebebi konusunda yalan söyleyerek kırdım mı seni? мне жаль я оскорбил твои чувства, солгав о моих настоящих намерениях?
Kalmamızın asıl sebebi bu adamın ölmüş olması mı? Мы остаемся, потому что этот мужик умер?
Asıl soru ise ne giyeceğimiz. Главный вопрос - что надеть.
Ve bunun sebebi glee kulübüne bir şans vermiş olmamız. А всё потому, что мы были в Хоре.
Ama asıl suç yaşında bir kadına kimsenin yeniden başlama fırsatı vermemesi. Но настоящее преступление - не давать -летней женщине начать жизнь сначала.
Clegane, burada olmamızın bir sebebi var. Клиган, мы здесь не просто так.
Çünkü İrlanda'nın asıl büyük hayali bir gün Dünya Kupası'nı kazanmak. Но на самом деле мечта Ирландии - выиграть Кубок Мира.
Ve bu deney ölüm sebebi için gerekli mi? И этот эксперимент необходим для установления причины смерти?
Asıl haber bu değil, Glen. Не эта история настоящая, Глен.
Karanlığın sebebi güneşin şey yapması. Все потому что солнце заходит...
Asıl kurtarıcı olan, oydu. Вот он был настоящим спасителем.
Kağıt endüstrisinde buna buna "beyaz balina" dememizin bir sebebi var. По этой причине мы в бумажной индустрии зовем эту штуку белым китом.
Bence, bu tipide bizi dondurma yemeye götürmek asıl kaçıkların kim olduğunu merak ettiriyor. Это приглашение в мороженицу в снежную бурю заставляет задуматься, кто же настоящие придурки.
Bu ülkenin şimdiye kadar huzurlu olmasının sebebi bu. Так вот почему эта страна была такой мирной.
Asıl sorun şu an ne yapacağımız. Вопрос, что нам теперь делать?
Üç başkanın da seni burada tutmasının bir sebebi var. Предыдущие три президента держали вас здесь не просто так.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.