Beispiele für die Verwendung von "başkasının" im Türkischen

<>
Ama başkasının gözlerinde sanatı deneyimlemede çok yakınlaştırıcı bir şey vardır. Есть что-то очень интимное в восприятии искусства глазами другого человека.
Başkasının sorunlarını dinlemek değişiklik olarak iyi oluyor. Нет. Хорошо послушать чужие проблемы для разнообразия.
Sen yada bir başkasının bunu değiştirmek için yapabileceği bir şey yok. И не ты, ни кто другой не может этого изменить.
Onu geri getirebilmen için başkasının ölmesi gerek. Чтобы вернуть его, кому-то придется умереть.
Başkasının niyetini muhakeme etmek zordur elbette. Конечно, сложно судить намерения других.
Bir öğrencinin, bir başkasının hayatını tehdit etmesine izin veremem. Я не позволю, чтобы один ученик угрожал жизни другому.
Ayrıca içeride yerde de kan vardı, bir başkasının. Была также кровь на полу внутри - чья-то ещё.
Dizginleri başkasının eline ver, sen uzaktan onu kontrol ederken tüm işleri o halletmeye çalışsın. Передай бразды правления кому-то другому, пусть он управляет, пока ты руководишь на расстоянии.
Savunma Bakanlığı'na göre Tanner, İHA'sının kontrolünü başkasının alıp, ateş açtığını iddia ediyor. Согласно отчёту минобороны, Таннер заявил, что кто-то другой управлял его беспилотником и открыл огонь.
Yani, başkasının cinayetlerinin kurbanlarını kullanarak başladın, Ama bu Pedro Mota'nın, buraya nasıl geldiğini açıklamıyor. Значит, начали вы с чужой жертвы убийства, но Педро Мота попал к вам не так.
Başkasının evini bütün eşyalarıyla beraber kiralamak ve ev sahibinin yatağında yatmak mı? Арендовать чужую квартиру со всеми их вещами и спать на их кроватях?
Şüpheli ekibi yoktu, başkasının davranışını kopyalayan tek bir sadist vardı. Здесь работала не команда, просто один садист копировал манеру другого.
Bir gün kendi restoranım olacak, böylece bir başkasının saçmalıklarıyla uğraşmak zorunda kalmayacağım. Однажды у меня будет свой ресторан, и не придётся решать чужие проблемы.
Bunu istemediğini biliyorum. Ama müvekkilimizi dinleyince bir insanın olması ve bir başkasının olamaması, bunlar beni etkiledi. Но когда я услышал нашего клиента что один человек и другой могут не встретиться, меня осенило.
Tabii ki, genelde cuma günleri ben yönetirim ama başkasının başa geçmesi iyi olur. Да, конечно. По пятницам обычно я провожу, но рад это кому-то передать.
Dedektif Sanchez, Tino Rodriguez'in ölümünü başkasının üzerine yıkmak için suçlayacak birini arıyor... Детектив Санчез ищет способ переложить вину за смерть Тино Родригеза на кого-то другого.
Bir de kendine fotoğrafçı diyorsun ve başkasının fotoğraflarına gizlice bakıyorsun. Ещё фотографом себя называешь. А сам на чужие фотки пялишься.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.