Beispiele für die Verwendung von "baskı altında" im Türkischen

<>
Karısı Frida Urtiz, kocası ile birlikte çalışmaları nedeniyle ağır baskı altında kaldığını söyledi: Его жена Фрида Уриз рассказала о давлении, которое она также ощущала, работая вместе с Адаме:
"Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi. По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины.
Bir önemli konu da baskı altında terlememek. Другое дело - не потеть под давлением.
Kendini baskı altında hissedersen, farklı birşeyler yap. Когда вы чувствуете напряжение, займитесь чем-нибудь посторонним.
Baskı altında demek istedin sanırım. Herneyse. Ты хотела сказать "угнетенными".
Baskı altında kötü kararlar verebiliyorlardı. Мы приняли несколько плохих решений.
Kendimi baskı altında hissetmiyorum. Не чувствую никакого давления.
Görünüşe göre, Quentin onu baskı altında tutuyordu ve onunla beraber vince atladı. По мнению свидетелей это больше всего напоминало похищение. Квентин закинул его в ковш.
Bu akşam üzeri çok baskı altında olduğundan bahsetmişti. Он говорил, что вечер был немного напряженный.
Baskı altında çok iyiyimdir. Я потею под давлением.
Jackie'nin hastalığı yüzünden çok fazla baskı altında olduğunu biliyorum. Я понимаю, тебе сейчас нелегко из-за болезни Джеки.
Myra Hindley aklı çelinmiş ve baskı altında kalan suç ortağıydı. Майра Хиндли была лишь его сообщницей, попавшей под влияние.
Baskı altında bile olsam tıp bilgimi insanlık yasaları dışında kullanmayı kabul etmeyeceğim. Даже под угрозой я не буду использовать свои знания против законов человечности.
Kendimi baskı altında hissettim. Я чувствовал это давление.
Ne tip bir baskı altında olduğunu anlıyorum. Я понимаю под каким давлением ты оказался.
Evlenmeye çok aceleyle ve baskı altında karar verdik. Мы решили пожениться так быстро и под давлением.
Aaron çok baskı altında boğuluyor. Аарон задыхается от сильного давления.
Justin son zamanlarda epey baskı altında. Джастину в последнее время очень трудно.
Ama belki baskı altında onun kadar zarif olmayabilirim. Ну, может быть, чуть менее элегантной.
John'un baskı altında olduğunu biliyorum. Знаю, Джон под давлением.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.