Sentence examples of "benzeri görülmemiş" in Turkish

<>
Tam da Suriye'de eşi benzeri görülmemiş bir çok ilginç anlaşma yapmak üzereydim. Я сейчас в процессе очень интересных переговоров, кое-что уникальное в Сирии.
Ülkelerin uydu sistemlerini birleştirerek eşi benzeri görülmemiş küresel bir iletişim şebekesi yaratmış olacağız. Таким образом, объединив спутники всех стран мы создадим крупнейшую глобальную коммуникационную сеть.
Ayrıca bu eşi benzeri görülmemiş garip suçun, Japon suç kayıtlarına girdiği ve yakın bir gelecekte aydınlatılacağı düşünülüyor. Также предположительно, что такое беспрецедентное преступление занесено в криминальное досье Японии и будет раскрыто в ближайшем будущем.
Eğer kendi güneşleri süpernova yaparsa daha önce eşi benzeri görülmemiş bir yıkım gerçekleşir. Но если бы взорвалась их собственная звезда, это была бы беспрецедентная катастрофа.
Ama dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kalpmiş. Но такого сердца мир раньше не видел.
Benzeri görülmemiş bu şatafatlı halıya hayran kaldım Emma. Я любовался вашим великолепным новым ковром, Эмма.
Bu insanlık tarihinde benzeri görülmemiş en büyük bilimsel keşif olabilir. Это может быть самым великим научным открытием в истории человечества.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Akıl ve azimle oynuyorsun artık ki bu bizim ligde görülmemiş bir şey. Ты играешь с умом и упорством, что необычно для нашей лиге.
Haber tellalına bir şeyler söyletirim. "Yenilenen dostluk andı've benzeri şeyler işte. Надо что-то сказать чтецам новостей, восстановлены клятвы дружеских отношений и тому подобное.
Yerel işletmeler için eşi görülmemiş bir gelir kaynağı. Ты смотришь на беспрецедентный доход для местного бизнеса.
Sırlar ve benzeri şeyler. Скелеты и все такое.
Bu aşamada örneği görülmemiş bir durum. Не удивительно, на данной стадии.
Hepsi genetiği değiştirilmiş tohum ve benzeri şeyler satıyorlardı. И они продают модифицированные семена и тому подобное.
Görülmemiş kuvveti çok güçlü. Его невидимая сила могущественна.
Doğru. Ve ücretin deneyim kazandıkça, sundukların çeşitlendikçe ve benzeri şeylerle yükselir. И твоя цена растёт с опытом, эксклюзивностью услуг и так далее.
Hepsinde de daha önce görülmemiş bir genetik işaretleyici buldum. Я нашла уникальный генетический маркер в каждом из них.
Kaç tane ilaç, doğum kontrol hapı ve benzeri şeyler aldığımı biliyor musun? То хоть знаешь, сколько разных таблеток я глотаю, противозачаточных и других?
Angela eşi görülmemiş biridir. Энжела - уникальный человек.
Doğada bir benzeri daha yoktur. В природе нет ничего похожего.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.