Beispiele für die Verwendung von "bir madde" im Türkischen

<>
Yasaklı bir madde, methylone deniyor. Это запрещенная субстанция под названием метилон.
Bu her anlaşmada olan standart bir madde. Поймите, это стандартный пункт любого договора.
Eğer yasadışı bir madde veya silah taşıyorsanız, öne doğru çıkın. Şimdi isimleri okuduklarım öne çıksın. Если у вас есть незаконные вещества, предметы или оружие, советую сразу выйти в проход.
Belirli bir madde gri rengi koyulaştırmak için ilave edilmiş. В нём особый краситель, для усиления серого цвета.
Alışılmadık özellikleri olan bir madde. Он имел весьма необычные свойства.
Kenarları tırtıklı ve saydam bir madde. Что-то с неровными краями и непрозрачное.
Bay Trudeau, kontrol kulesinde yetkisiz personele ilişkin, FAA tüzüğünde bir madde var. Мистер Трюдо, напомню вам о правилах ФАУ, касающихся посторонних в диспетчерской башне!
Hayallerinizi mümkün kılan, yaklaşık kiloluk gri bir madde yığını. Ваши мечты осуществляются благодаря этим самым -м фунтам серого вещества.
Kararsız radyoaktif bir madde. нестабильную, радиоактивную вещь.
Dr. Breyer'ın sağ elinde yapışkan bir madde var. На правой руке доктора Брейера - липкое вещество.
Basit bir madde alımıyla oluşan sonuçlara veya bir şeyin eksikliğinin insan vücuduna yapabildiği etkilere her zaman hayran olmuşumdur. Меня всегда интересовали простые и эффективные воздействия, что можно сделать с человеческим телом просто добавляя и вычитая.
Politik memurun varlığını engelleyen bir madde yok. Она не исключает наличия советника по политике.
Kanınızda nadir görülen bir madde var. Группа Вашей крови, настолько редкая...
Uyuşturucu bir madde şirket bölgesi içinde kullanıldı tamam mı? Запрещенный препарат был обнаружен на территории компании, понимаешь?
Yani ince, geri dönüştürülebilir bir madde gibi? Типа, очень тонкий перерабатываемый материал? Нет.
Cybulski adında bir Polonyalının farklı hayvanların bezlerinden aldığı ilginç bir madde. Это любопытная субстанция, которую получил из надпочечников животных врач-поляк Цибульский.
Vücuduna kanı pıhtılaştıran güçlü bir madde verilmişti. Тебе вкололи сильное средство для свёртывания крови.
İptali sağlayacak bir madde buldum. Я нашел пункт об аннулировании.
Bilmiyorum, bir madde. Hayvan ya da insan değil. Если бы ты был ни животным, ни человеком.
Dış yüzeyinde koyu taneli bir madde var. Здесь видна темная гранулированная субстанция на поверхности.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.