Beispiele für die Verwendung von "bir savaş" im Türkischen

<>
Bir savaş alanına girmeyi hiç denedin mi? Вы хотите попасть в зону боевых действий?
Beş yüz dolara, bir savaş alanına girebilirsin. За $ 500 попадёте в зону военных действий.
Eğer bu götler savaş istiyorlarsa, onlara bir savaş verelim. Если эти ублюдки хотят драки, давай им это устроим.
Hâlâ yaşıyor. Getireceğin alternatif Roma'nın papalık ordularına karşı açık bir savaş olur. Альтернатива которую ты предлагаешь - это открытые боевые действия против войск Папы.
Ama bu adamın bir savaş suçlusu olduğunu destekleyen kanıtlar var. Но есть много доказательств, что этот человек военный преступник.
İyi bir savaş stratejisidir. Это разумная боевая стратегия.
Gerçek bir savaş kahramanıydı. Он был настоящим героем.
Bugün Gabriel Vega'ya karşı bir savaş yürütüyor. Сегодня, Гавриил ведет войну против Веги.
Bu oldukça coşkulu bir savaş çığlıydı. Хмм, довольно волнующий боевой клич.
Oğlum bir savaş açma niyetinde. Мой сын намерен объявить войну.
Bu senin kazanamayacağım bir savaş. Эту битву тебе не выиграть.
Avrupa'da ki bir savaş sadece kontrol altına alınamaz ama belki kazanılabilir. Войну в Европе не только можно поддержать, но даже выиграть.
Meydan bir savaş alanı gibi görünüyor! Площадь выглядит словно зона боевых действий!
Kazanmak mecburiyetinde olduğumuz bir savaş bu. В этой войне победить должны мы.
Başında babam Kral Bor'un olduğu Asgard'ın asil orduları bu yaratıklara karşı büyük bir savaş açtılar. Но благородное войско Асгарда во главе с моим отцом Бёром объявило беспощадную войну этим созданиям.
İki uçak kendi arasında temsili bir savaş yapacaktı. Они моделируют сражение, один самолет против другого.
Bu ölümüne bir savaş.... ve ben kaybetmeyeceğim. Это битва насмерть, и я не проиграю.
Üremenin iki biçimi arasındaki muazzam bir savaş planı. Глобального плана военных действий между двумя способами воспроизведения.
Babama karşı bir ayaklanma başlatmak, gizlice ölüm emrini vermek, bir savaş başlatmak... Гражданская война привела к свержению моего отца. Был отдан секретный указ о его смерти.
Büyük ihtimalle bir savaş suçlusu. Возможно, он военный преступник.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.