Beispiele für die Verwendung von "bir yerlerde" im Türkischen

<>
Uh, Sanırım gittiğin bir yerlerde okudum, ama söyledin mi hatırlamıyorum. Кажется, я где-то об этом читала, но ты не рассказывал.
Burada bir yerlerde benim için saklanmış bir ipucu olmalı. Там должна где-то быть спрятана подсказка для меня. Должна.
Bir yerlerde Nadia'nın çivisinin olduğu bir odun parçası var. Где-то есть кусок дерева с гвоздем Нади в нем...
Biliyorsun, oralarda bir yerlerde ve ben keşke nerede olduğunu bilseydim. Знаешь, она где-то там. Хотела бы я знать, где.
Bir yerlerde sanat ve eylemi bağdaştıracak daha yüce bir ilke olmalı. Где-то должно существовать высшее начало, которое примиряет искусство и действие.
Kraliçe Catherine'in bir yerlerde acil durumlar için sakladığı bir altın zulası var. У Королевы Екатерины где-то есть тайник с золотом, на крайний случай.
Ya sana, bu adada bir yerlerde, çok büyük bir kutu olduğunu söyleseydim? А если я тебе скажу, что где-то на этом острове есть огромная коробка..
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Bir yerlerde plazma silahları olacaktı. Где-то должны быть плазменные пистолеты.
Beni bir yerlerde bekleyen de yok. Никто не будет искать меня здесь...
Böyle bir kız bir yerlerde internete girmiş olmalı. Эта девушка должна была где-то выходить в интернет.
Ateşleme mekanizması burada bir yerlerde olmalı. Взрывной механизм должен быть где-то внутри.
Bir yerlerde savaş hep sürüyor gibi. Похоже всегда где-нибудь идёт какая-то война.
Yaşam güçleri bir yerlerde olmalı. Bu sayede hâlen hayattalar. Чтобы тело жило, где-то должна быть жизненная сила.
Dini bir dönüşüm geçirdi, - Bu yüzden bir yerlerde bir açıklık olabilir. У него было религиозное озарение, так что, возможно, шанс есть.
Hood'un bir yerlerde saklı bir zulası olmalı. У Гуда должен был быть где-то тайник.
O kitle imha silahları bir yerlerde olmalı. Это оружие массового поражения должно быть где-нибудь.
Evet, bir yerlerde saklanıyor olabilirler. Да, может они где-то прячутся.
Bir yerlerde temiz havlu vardır tabii. Тут где-то должно быть чистое полотенце.
Bir amca ve bir yerlerde bir teyze. Где-то есть его дядя, и тетя.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.