Beispiele für die Verwendung von "düşünüyor" im Türkischen mit Übersetzung "считает"

<>
Basın, FBI'ın en çok arananlar listesindeki bir kaçağın başkentte olduğunu düşünüyor. Пресса считает, что самый разыскиваемый беглец был здесь, в Вашингтоне.
Rebekah senin hâlâ bir şeylere tutunduğunu düşünüyor gibi sanki. Ребекка считает, что ты еще за что-то держишься.
Savcı dosyayı yeniden açmak için resmin yeterli olmadığını düşünüyor. Прокурор считает, рисунка недостаточно, чтобы возобновить дело.
Katrina, Abraham ve Başsız Süvari'yi birbirlerinden ayırabileceğini düşünüyor. Катрина считает, что сможет отделить Авраама от Всадника.
Babamın görüşü iPad alınmalı şeklinde ama ortaokula çok zaman var diye düşünüyor. - Gerçekten mi? Папа не против покупки iPad, но он считает, что до средней школы еще далеко.
Firma senin bir yük haline geldiğini düşünüyor. Фирма считает, что ты становишься обузой.
O Lucifer'in sona ulaşmak için şeytanları kullandığını düşünüyor. Он считает, что Люцифер просто использует демонов.
Şu iddialı hatun Lisa, senin seksi olduğunu düşünüyor. Ну, например наша манерная Лиза считает тебя сексуальным.
Çoktan, senin kötü şöhreti olan bir kadın olduğunu düşünüyor. Она итак уже считает, что у тебя дурная репутация.
Cornell zaten senin katil olduğunu düşünüyor. Корнелл и так считает тебя убийцей.
Belli ki Donald, Billy'e iyi bir rakip olacağını düşünüyor. Дональд определенно считает, что ты прекрасно подходишь оппонировать Билли.
Sence Katherine Parks da mı böyle düşünüyor? Думаешь, Кэтрин Паркс тоже так считает?
Terapistin bunun travma sonrası stres bozukluğu olduğunu düşünüyor. Ваш врач считает, что это посттравматический стресс.
"Çılgın kadın" bile karşılık vermen gerektiğini düşünüyor. Даже чокнутая дамочка считает, что вы должны ответить.
Gibbs bunun gerekli bir istisna olduğunu düşünüyor. Гиббс считает, что это необходимое исключение.
Senatör, mevcut şartlarını düşününce bunun anlaşmayı çok daha kolaylaştıracağını düşünüyor. Сенатор считает, что так будет проще, учитывая нынешние обстоятельства.
Fakat, sadece TV senin bir bok olduğunu düşünüyor diye, seni öyle yapmaz. То, что ТВ считает тебя крутым парнем, ещё не делает тебя таким.
Babam, sanatın Matisse ve Picasso'dan sonra bittiğini düşünüyor. Отец считает, искусство кончается на Матиссе и Пикассо.
Harland senin tam bir suç dehası olduğunu düşünüyor. Харлэнд считает, что ты просто гений преступности.
Bu çok günahkar ahbap gerçekliğin fanteziden daha iyi olduğunu düşünüyor. Этот абсолютно несправедливый чувак считает, что реальность лучше фантазии.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.