Beispiele für die Verwendung von "düşünmek" im Türkischen

<>
Benim gibi düşünmek ya da hareket etmenin geleneksel olmadığını anlıyorum. Bunu çok iyi anlıyorum. Понимаю, что сейчас не в моде думать и делать так, как я.
Sakin ol. Bizim sadece düşünmek için zamana ihtiyacımız var. Успокойся, нам просто нужно время, чтобы подумать.
Ve bunun senin yakından tanıdığın birisi olduğunu düşünmek için de sebeplerim var. И у меня есть основания верить что вы хорошо знаете кто это.
Buna bir şeyler hakkında düşünmek için beyninin olması deniyor. Это называется иметь мозги, когда думаешь о чем-то.
Uzanayım dedim ama tek yapabildiğim son yılı, yarattığımız hayatı düşünmek oldu. Пробовала прилечь, но в голову лезут мысли про наши лет жизни.
Bence gelişmeleri düşünmek için ikimizin de zamana ihtiyacı var. Думаю, нам обоим нужно немного времени все обдумать.
Teklifinizi düşünmek için birkaç gün zaman verin bana. Дайте мне пару дней подумать о вашем предложении.
Sen ve Donna'nın da bir zamanlar benim yaşımda olduğunuzu düşünmek zor. Трудно представить, что ты и Донна когда-то были моего возраста.
Homofobik bir şey değil Bu yalnızca aileni herhangi abartılı bir seksüel durum içinde düşünmek. Дело не в гомофобии. Но представлять родителей и их сексуальную жизнь не очень приятно.
Düşünmek şu anda senin dostun değil, Jolene. Думать - не твой друг сейчас, Джолин.
Her zaman değil. Ama sözcükler bir türlü gelmek bilmediğinde düşünmek için buraya gelirim. Не всегда, но когда не могу подобрать слова, прихожу сюда подумать.
Şu andan doğum günüme kadar, Hak talebi hakkında düşünmek istemiyorum. До самого дня рождения, я не хочу думать о Призыве.
Hayır, her davadan sonra düşünmek için bir yerlere giderim. Нет. После каждого дела я иду куда-нибудь, чтобы подумать.
Patron, bunu, onun yaptığını düşünmek için sebep yok. Босс, нет смысла думать, что он это сделал.
Bunu düşünmek için zamana ihtiyacımız yok, bunu atlatmak için zamana ihtiyacımız var. Нам не нужно время подумать, нам нужно время, чтобы это пережить.
Ben bile bunu düşünmek istemiyorum. İnan bana, sen de istemezdin. Даже не хочу об этом думать, и тебе не советую.
Önce okumak ve üzerinde düşünmek, ondan sonra ise iyi hazırlanmış bir yalan ya da bahaneyle cevaplamak isterler. Они хотят прочитать сообщение, подумать, а потом ответить, обычно с хорошо продуманным враньем или извинением.
Önce ateş edip, sonra düşünmek için eğitildim. Меня учили сначала стрелять, а потом думать.
Tamam işte, bu parmağın anlamı düşünmek için zamana ihtiyacım var demek! Ну, палец означает - Мне нужна одна минута, чтобы думать!
Bir zamanlar tiyatronun hayatımın bir parçası olduğunu düşünmek tuhaf geliyor. Странно думать, что театр был частью моей жизни когда-то.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.