Beispiele für die Verwendung von "düzgün bir" im Türkischen

<>
Bu kişinin düzgün bir görünüşünü yakalayamadınız mı? Значит, вы не разглядели этого человека?
Asla düzgün bir ilişkim olması mümkün değil. У меня никогда не будет счастливых отношений.
Daha düzgün bir sistem lazım bize. Так, нам нужна система получше.
Paran var, statün var, doğal gür saçların var, düzgün bir takımın var. У тебя есть деньги, положение, у тебя натуральные густые волосы - вполне неплохо.
Doğru düzgün bir iş bulup, aileye katkıda bulunabilirim. Найду нормальную работу, и начну вкладываться в семью.
Neden bu hastanın düzgün bir şekilde kaydı yapılmadı? Почему пациент не на содержании, как все?
Çocuklu bir dula yardım edeceksin. Düzgün bir şeyler giy. Надень приличное платье, пойдёшь поможешь вдове с ребёнком.
Seninle hiç düzgün bir şekilde tanışamadık. Мы с тобой по-настоящему не представлены.
Yıllardır düzgün bir teklif sunmanı söylüyoruz. Вас давно просят устроить нормальную дискуссию.
Beni eli yüzü düzgün bir kadın olarak tanıyınca Tanrı'ya temiz bir başlangıç için dua ettim. Раз уж сделал из меня порядочную женщину, я молила Бога о начале новой жизни.
Yıllardır düzgün bir araba kovalamaca sahnesi çekmenin hayalini kurduk. Мы давно уже мечтали снять настоящую погоню на автомобилях.
Onu düzgün bir eve götürürüm. Я дам ему приличный дом.
Daha altına bir pantolon bile çekmezken düzgün bir baba olacağını mı sanıyorsun? Тоже мне, папаша! Не можешь даже штаны на задницу натянуть!
Düzgün bir kalkan olmadan konsolu kullanmak güvenli olmayacaktır. Использовать консоль без оболочки должно быть не безопасно.
Düzgün bir cenaze töreni olur dedim. Я решил устроить ему достойные похороны.
Düzgün bir tesiste tam zamanlı bakıma ihtiyacı var. Ей нужна постоянная помощь в специально выделенном месте.
Hayatımı, elimden geldiğince düzgün bir şekilde yaşamaya çalıştım. И я старался прожить жизнь как можно более честно.
Sen de git düzgün bir şeyler giy. А ты надень нормальные и настоящие вещи.
Ama ondan önce düzgün bir evimiz vardı, - Lexington'dan yürüme mesafesindeydi. Но до этого у нас был свой дом, недалеко от Лексингтона.
Tek istediğim düzgün bir hayat. Tıpkı senin yeğenlerin gibi. Я хотел жить своей жизнью, как ваши племянники.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.