Beispiele für die Verwendung von "devam ettirecek" im Türkischen

<>
Tahtınızı devam ettirecek bir prens verin bana. Подарите мне сына, будущего наследника трона.
Aile mesleğimizi devam ettirecek biri olmalı. Bu yetenekler kaybolup gitmemeli. Кому-то нужно продолжить семейное дело - такое умение надо сохранить.
Taşlara değer vermeyi annemden öğrendim ve ben bu işi bıraktığımda Biby devam ettirecek. Я училась оценочному бизнесу у своей матери, а потом меня заменит Бибби.
"Westwood Studios", 2003 yılında "Westwood Studios "'un" Command & Conquer "oyunu serisini de devam ettirecek olan Electronic Arts şirketi tarafından satın alındı. В 1998 году Westwood Studios была перекуплена Electronic Arts, а в 2003 году закрыта.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Yeminli düşmanlar olmaya devam mı? Мы снова стали заклятыми врагами?
Postları Fransızlara verip karşılığında at alırız sonra kızını aramaya devam ederiz. Мы обменяем их французам на лошадей и будем искать ее дальше.
Ameliyatın yarın devam edecek. Операцию придется продолжить завтра.
Tavsiyem böyle devam etmen yolunda olacaktır. Советую продолжать в том же духе.
Ölü dokuyu kesmeye devam etmeliyiz. Придётся и дальше удалять ткани.
Şey, işime devam etmeliyim. Ну, мне нужно идти.
Beni dinle hayatımıza devam edeceğiz. Послушай, нам двигаться дальше.
Ayakta kal ve yürümeye devam et. Держись на ногах и продолжай двигаться.
ve şöhretim hala devam ediyor'den beri hiç kusmadım. И забег продолжается - не рвало с -го.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.