Beispiele für die Verwendung von "diyelim ki" im Türkischen

<>
Pekâlâ, diyelim ki haklısınız. Diyelim ki adam bir gangster. Bunu nasıl kanıtlayacağız? Допустим вы правы, и он виновен, но как мы это докажем?
Sonra diyelim ki üç tekerli bisiklete binmiş bir soytarı içeri gönderir ve yine bekleyip izlersiniz. Потом вы запускаете клоуна, скажем на трехколесном велосипеде и снова ждете, и наблюдаете..
Tamam, diyelim ki Mike masum ve Martha'yı öldürmedi. Допустим, Майк совершенство. И он не убивал Марту.
Diyelim ki o mahkumlar özgür ve fikirlerini dile getirebiliyorlar. Вы не думаете, что эти узники могут говорить?
Bu yüzden diyelim ki şarkı sözü yazarısınız, tamam mı? Ну, представьте, что вы пишете песни, ок?
Diyelim ki biri iyi biri kötü iki tane iş adamının malına el konulması davası var. Что если есть дело с уголовной конфискацией, где преступник только один из двоих партнеров?
Diyelim ki bizimkilere haber gönderene kadar oyaladık onları. Представьте, что мы можем послать им весточку.
Diyelim ki sana inandım. Хорошо. Я тебе верю.
Diyelim ki Dave hakli. Думаю, Дэйв прав.
Tamam, diyelim ki eşik altı kredilerde milyon dolarlık bir havuzun var. Ну, ладно. Допустим у вас пул из субстандартных кредитов на миллионов.
Yani, diyelim ki sağa döndük, bu sefer sola döneceksin. Если мы поворачивали направо, то сейчас ты сделаешь поворот налево.
Öncelikle, diyelim ki temizlikçiyim, bunun nesi kötü? Во-первых, даже будь я уборщицей, так что?
Diyelim ki, bu tamamen bir varsayım yapabileceğimi söyledim, ama nasıl yapacağım? Совершенно гипотетически, ну допустим, что я бы мог, но как?
Diyelim ki, kazara, çok sarhoş olmasına izin veren insanlardan biri de bensem? Что если, совершенно случайно, я буду одним из тех, кто переберёт?
Diyelim ki, ölenler için şehir mezarlığında yaralananlar için de hastanelerde yeteri kadar yer kalmamış. Запомните. В городе не хватит ни кладбищ ни больничных коек, чтобы принять всех пострадавших.
Peki. Diyelim ki Thompson orada? А если там будет Томпсон?
Diyelim ki o kadın gerçekse bile neden bu kadın için riske girdiğini biliyor musun? Но даже если она и есть, ты понимаешь, чем рискуешь ради нее?
Tamam, diyelim ki o uygulamadan yok. Допустим, у него нет такого приложения.
Eğer iletişim kurarsan ve diyelim ki, "Hesapları bırakıyoruz. Если ты договоришься и скажу: "Мы сбрасываем счет.
Peki, ama diyelim ki biri daha vuruldu. Но давайте допустим, что застрелили ещё кого-то.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.