Beispiele für die Verwendung von "evinin" im Türkischen

<>
Onun evinin bodrum katı sürekli su basıyor anlaşılmayan su sızıntısı yüzünden. Подвал его дома постоянно затоплен непонятными утечками воды.
Dostum, niye beyaz bir adamın evinin önünde bekliyoruz? Чувак, почему мы сидим перед домом какого-то мужика?
Bana sorular sorup durma. Git kendi evinin etrafına bak. Что меня спрашивать, лучше в своем доме поспрашивать...
En azından onun Linda ve Ronald'ın evinin yakınlarında olduğunu söyleyebilir miyiz? Мы можем как-то доказать, что Линда была у дома Рональда?
Ayrıca, bir ağaç dalı annemin evinin üzerine düşmüş. Да ещё ветка дерева упала на дом моей мамы.
Evet. İki ve üç numaralı kurbanların evinin dışında bu fotoğraflar çekilene kadar, kimse bunun üzerinde çok düşünmemiş. Никто не думал об этом особо пока вот это не нашли непосредственно снаружи домов второй и третьей жертв.
Heidi, o gün evinin yakınlarında olduğu için Nathan'la kahve içmeye gitmiş. Хайди с Нейтаном в тот день пили кофе неподалеку от ее дома.
Kim'in evinin dışarısında da bisiklet lastik izleri vardı. Рядом с домом Ким тоже были следы велосипеда.
Arabayla evinin önünden geçtim, aradım seni ve sonra da kapadım. Я проехал мимо твоего дома, я позвонил и бросил трубку.
Tom evinin etrafında bir duvar inşa etti. Фома построил стену вокруг своего дома.
Aslen Fransa'dan gelen Padovani, Adcash'ı kurmak için Estonyaya gelmiş ve başından beri Tallinn'deki evinin mutfağından şirketini yönetmiştir. Падовани родом из Франции, он приехал в Эстонию, чтобы создать новую компанию - Adcash, которой в самом начале он управлял из кухни своей квартиры в Таллине.
Makale bir politikacı hakkındaydı. Evinin duvarlarındaki boşluklara gizli belgeler saklamış. - Evet, ben de okudum. Там была статья о том политике, который прятал компрометирующие файлы в щелях между стенами его дома.
Şu araba Jack'in evinin önüne mi park etmiş? Это что, перед домом Джека припаркована машина?
Şehir kayıtlarına göre Chase'in evinin ikinci bir bodrumu var. Согласно плану города, в доме Чейза есть подвал.
Bir görgü tanığı Bay Walsh'ın arabasını Keating'lerin evinin önüne park etmiş halde gördüğünü söyledi. Свидетель сообщил нам, что видел машину мистера Уолша, припаркованную у дома Китинг той ночью.
2016 yılında yerini Maria Grazia Curie aldı ve evinin yaratıcı direktörü olan ilk kadın oldu. В 2016 году его сменила, став первой женщиной на должности креативного директора дома за всю его историю.
Tom evinin yanında iyi bir iş buldu. Том нашёл хорошую работу рядом с домом.
Yanan evinin çevresinde nasıl dans edebildin? Korkunç bir şey. Как ты мог танцевать вокруг её горящего дома, Том?
"Değerli mazi için gerekli görüş gölgeler Pass ve Stow'un evinin önünde kesişince belirir." "Видение прошлых сокровищ наступает, когда тень времени падает перед домом Пасса Стоу".
Arkady'nin bu sabah Elia Berkeley'nin evinin önündeki görüntüleri. Камеры засекли Аркадия около дома Элии Беркли утром.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.