Beispiele für die Verwendung von "güney tarafında" im Türkischen

<>
Ana binanın güney tarafında bir iniş pisti var. К югу от главного дома есть посадочная площадка.
Ben de duvarın diğer tarafında olacağım. Я буду по другую сторону стены.
Muson Rüzgârları döndüğünde Kerala'nın güney ucunda durursanız, böyle bir şey göreceksinizdir. Когда Monsoon развернется, если вы находитесь на самой южной части побережья Kerala, вы увидите что - то подобное
Burada, gerçekliğin tarafında olmak çok da cesaret gerektiren bir iş değil. Быть на этой стороне правды, - не такой уж храбрый поступок.
Çünkü enerji verimliliği ve enerji tasarrufu dile kolaydır, Tayvan'da nükleer karşıtı gruplar Güney Kore'nin tecrübelerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Как известно, говорить всегда легче, чем сделать, - поэтому группа гражданских активистов Тайваня пытается использовать опыт Южной Кореи.
Olmaz Mikey, bir tarafında yine de yün var. Нет, Майки. Там стальная стружка с другой стороны.
Ben de süremi eski Güney Karolina Kongre Üyesi ve mevcut Birleşik Devletler Başkanı'na veriyorum. И я уступаю свое время первому Конгрессмен из Южной Каролины И президента Соединенных Штатов.
Orası değil. Bu, kasabanın diğer tarafında. Нет, это в другом конце города.
Onu Güney Fransa'dan bulmuştu, değil mi? Он ведь встретил ее на Юге Франции?
Nerede? Köprünün hangi tarafında? Где, который сторона моста?
Kuzey ve Güney ayrılamaz, kardeş gibidirler. Север и Юг неразделимы, как сестры.
Bir tarafında bir Budist yazısı var. На одной стороне там буддистская надпись.
Ama Anne ve Babası Güney Dakota'da yaşıyor. Но его родители живут в Южной Дакоте.
Böylece ay sonra, dünyanın diğer tarafında sağanak yağış başlamış. и сильный дождь спустя месяца на другом конце земного шара.
Yeah, ve ben henüz Güney Carolina kadife karıncasını bulamadım. И не дайте мне начать с немки европейской Южной Каролины.
Yanımda yaşında bir kız var. Karnının alt tarafında bıçak yarası var. У меня раненная -летняя девочка, колотая рана нижней части брюшины.
Hadi Güney Amerika'ya uçalım. Полетим в Южную Америку.
Sınırın bu tarafında hiç sihir yoktur ki. Ведь на этой стороне границы магии нет.
Sokağın güney tarafındaki beyaz sıvalı duvarı olan yer. Дом с белой штукатуркой на южной стороне улицы.
Dünyanın her tarafında oluyor. Происходит по всему миру.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.