Beispiele für die Verwendung von "gezegeni" im Türkischen

<>
Ben sadece gezegeni korumaya çalışıyorum. Я просто пытаюсь защитить планету.
Dünya Gezegeni -- bir günde ortalamam, kişi ölüyor. Планета Земля - каждый день в среднем умирает человек.
Bu gezegeni yaratırken kaza sonucu ölümcül bir organizma yarattık. Создавая эту планету, мы случайно произвели смертельный организм.
2149 yılında Dünya gezegeni üzerindeki yaşam, nüfus patlaması ve kirlilik sonucunda yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. В 2149 году вся жизнь на планете Земля находится под угрозой исчезновения из-за экологических проблем и перенаселения.
yani hoparlör kablosu ve alüminyum folyo ile neredeyse gezegeni yok etmiş olman. что ты чуть не уничтожил всю планету с помощью кабеля и фольги.
Ben de bu gezegeni kurtarmak niyetindeyim. Я тоже хочу спасти этот мир.
Sayın Büyükelçi, öncelikli görevimiz.... bu gezegeni savunmamızı sağlayacak teknolojileri ele geçirmektir. Господин посол, нашей главной целью было получить технологии для защиты этой планеты.
Türünün diğerleri gezegeni yok mu etti? Другие из твоего вида уничтожили планету?
2001'de Carter, "Maymunlar Gezegeni" filmi çekimlerinde tanıştığı Amerikalı yönetmen Tim Burton ile ilişki yaşamaya başladı. С октября 2001 года Хелена находится в фактическом браке с режиссёром Тимом Бёртоном, с которым она познакомилась на съемках фильма "Планета обезьян".
Bu gemide, gezegeni, sigara külüne dönüştürmeye yetecek ateş gücü var. Огневой мощи корабля достаточно, чтобы обратить эту планету в тлеющие угли.
Milyonlarca yıl önce, Cybertron gezegeni üzerinde yaşam vardı. Много миллионов лет назад на планете Кибертрон существовала жизнь.
Bu füzenin içinde bir gezegeni ortadan ikiye ayıracak kadar patlayıcı var. Это ракета была достаточно мощна, чтобы расколоть планету на двое.
Çayırlar olmadan, Dünya bir "İnsan Gezegeni" değil. Без степей планета Земля никогда не стала бы планетой людей.
Bu gezegeni kurtarmaya çalışıyorum. Belki ip ucu verecek daha iyi birini bulmalısın. Я уже пытался спасти эту планету, может стоило найти кого-то получше.
Ve gerekirse, tüm gezegeni Yahudiler için yaşanmaz bir yere çevirebiliriz. А если понадобиться, то сделаем всю планету адом для евреев.
Anne Gezegeni de her şeyin kesinlikle şimdikinden daha iyi olmak zorunda olduğu bir geleceğin etrafında dönüyor. Мамина планета, вращается в будущем, где вещи должны стать лучше чем сейчас, гарантированно.
Summer, ben bu gezegeni ele geçirmeden önce bu adam kayıtlı bir cinsel suçluydu. Саммер, до того как я захватило эту планету, этот человек числился насильником.
Evim dediğim bir gezegeni daha önce kaybettim ve sonrakini de kaybedersem üç kez lanetlenirim. Я уже потеряла родную планету и будь я трижды проклята, если потеряю другую.
Ama o yalnızca gezegeni kurtarmaya çalışıyordu. Но он лишь хотел спасти планету!
Bu Sheldon'ın "mutsuzum ve gezegeni yok etmek üzereyim" müziği. Шелдон включил музыку "Я несчастен и собираюсь разрушить планету".
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.