Beispiele für die Verwendung von "hava tüpü" im Türkischen

<>
Jones, kendine bir hava tüpü al. Джонс, возьми с собой дополнительный баллон.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Ona göğüs tüpü takmalıyız. Необходима плевральная дренажная трубка.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi. Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
En azından tüpü çıkardılar da insanlarla konuşabiliyorum. Хоть трубку убрали, теперь могу говорить.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Zoey, göğüs tüpü hazırla. Зои, готовь дренажную трубку.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu. Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
İçerdeyim, bana tüpü ver. Я на месте. Дай пробирку.
Bunlar hava desteği çağırmak için, anlaşıldı mı? Это для вызова поддержки с воздуха, понимаешь?
Bu küçük tüpü alıp, tuvalete koyacağım. Берешь эту трубку, кладешь в унитаз.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil. Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Göğüs tüpü yerleştirmem gerek. Нужно дренировать грудную полость.
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi? А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Akciğerlerinde kan var. Bu yüzden göğüs tüpü takılması gerek. У неё кровь в грудной полости, нужно дренировать.
Hadi sana biraz hava aldıralım. Мужик, тебе подышать надо.
Bay Jones, eğer tüpü dışarı çıkarırsak kendi başınıza nefes alabileceğiniz kesin değil. Müşteri her zaman haklıdır. Мистер Джонс, если мы вытащим трубку, нет никакой гарантии, что Вы сможете дышать самостоятельно.
Burada hava çok temiz. Здесь такой свежий воздух.
Tüpü ne kadar derine yerleştiriyorsun? Насколько глубоко ты вставляешь трубку?
Hepsinden önemlsi, bolca temiz hava alın. Прежде всего, бывайте на свежем воздухе.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.