Beispiele für die Verwendung von "için çok uğraştım" im Türkischen

<>
Onlara öğretmek için çok uğraştım, Lyta. Я так старался научить их, Лита.
Bu yemek için çok uğraştım. Я старалась, готовила ужин.
Çünkü bunu hiç birşeyin yada hiç kimsenin mahvetmemesi için çok uğraştım. Я ждала слишком долго и не могу что-нибудь испортить. Или кого-нибудь.
Sanki, romantik ve şiirsel olması için çok uğraştım. Я старался, чтобы они были романтические, и...
Kardeşimin güvenini kazanmak için çok uğraştım. Мне было тяжело завоевать доверие брата.
Onları caydırmak için çok uğraştım ama insanlar nasıldır bilirsin. Я пытался отговорить, но ты же знаешь людей.
Ama bu zırh için çok uğraştım ben. Но мне так тяжело достались эти доспехи.
Sana söylemek için çok uğraştım, dostum. Я изо всех сил старался тебе сказать.
Siz danışmanlık yaptıktan sonra çok uğraştım. Я так старалась после ваших наставлений.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi. По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
Ama gerçek bu. Tanrı biliyor ya inkar etmeye çok uğraştım. Seni unutmuşum gibi davrandım. Господь свидетель, я пытался всё отрицать пытался делать вид, что забыл тебя.
Bize bunu söylemek için çok da uğraşmıştınız. Что вы и старались донести до нас.
Böyle harika bir annen olduğu için çok şanslısın. Тебе повезло, у тебя такая прекрасная мама.
bin'i saklamak için çok fazla bir zahmet. Слишком запутанно чтобы спрятать штук в год.
Onlar tangalarım, kurutucu için çok narinler. Просто мои стринги слишком тонкие для сушилки.
Bu bizim gibiler için çok büyük bir olay. Всё это слишком, для таких как мы.
Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Это станет для меня хорошим жизненным опытом.
Tucker seninle tanışacağı için çok heyecanlı. Такеру не терпится встретиться с тобой.
Yanlış alarmlar için çok soğuk. Для ложной тревоги слишком холодно.
Beyler, bu toplantıyı kabul ettiğiniz için çok sevindim. Джентльмены, спасибо, что согласились на эту встречу.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.