Beispiele für die Verwendung von "iş anlaşması" im Türkischen

<>
Bir iş anlaşması yaptım. Я заключил бизнес сделку.
Kusursuz ve hilesiz iş anlaşması, değil mi? Вот скажем, обычная нормальная сделка, да?
Kötüye giden iş anlaşması. Сделка пошла не так.
Shirin Jaafari tarafından The World'e sunulan bu makale ve radyo haberi ilk olarak Mayıs'te PRI.org'da çıktı ve bir içerik - paylaşım anlaşması kapsamında burada tekrar yayınlandı. Эта статья и радиорепортаж Ширин Джафари для The World были первоначально опубликованы на сайте PRI.org мая года и повторно публикуются здесь в соответствии с соглашением об обмене контентом.
Gizlilik anlaşması falan imzalamak zorunda kaldım. Я даже договор о неразглашении подписал.
Ve şimdi iki yıllık anlaşması var Susan Lucci ile beraber ki o gündüz kuşağının ilk kadın oyuncusudur. А теперь у него контракт на два года вместе с Сьюзан Луччи первой леди на всём телевидении.
Bir film anlaşması yaparken kimin okula ihtiyacı var ki? Кому нужна учёба, если есть контракт на съёмки?
Singer anlaşması gerçek miydi? Сделка Сингера была реальной?
Wallace ve eşinin evlilik öncesi anlaşması varmış. У Уоллеса с женой было предварительное соглашение.
Nasıl bir çılgın Rufus'la aşk anlaşması yapar ki? Что за бредовый договор вы с Руфусом заключили?
Ne anlaşması, Vic? Какая сделка, Вик?
Evlilik öncesi anlaşması imzalamam gerekecek mi? Я должна буду подписать брачный контракт?
Geçici misafirlik için değiştirilmiş ev arkadaşı anlaşması. Модифицированное соседское соглашение для временно проживающего гостя.
Babası kısa zaman önce bir evlilik anlaşması için benimle irtibata geçti, ama yüzyüze görüşme konusunda ısrar ettim. Недавно ее отец связался со мной, желая заключить брачный договор, но я настоял на первоначальном знакомстве.
Ortaklık anlaşması ayrılırken müşteri almasını yasaklıyor. Партнерское соглашение запрещает ему забирать клиентов.
sayfalık bir ortaklık anlaşması hazırlamaktan daha kolay olurdu hem. Это проще чем подписывать -ти страничное соглашение о партнерстве.
Bir gizlilik anlaşması imzaladı. Он подписал конфиденциальное соглашение.
Benim ufak kaçık kardeşim bir kitap anlaşması yaptı? Мой чудаковатый младший братишка получил контракт на книгу?
Richard Bartlett'in karısı ile olan anlaşması. Брачный договор Ричарда Бартлетта с женой.
Yalnızca bu akşam fotoğraf çekilirken gülmek zorunda kalmamız ve barış anlaşması imzalamış gibi davranmamız talihsiz bir durum. Жаль, что пришлось деланно улыбаться для фотографий сегодня. И притворяться, что мы подписали мирный договор.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.